Ey nefsim!
Kırılmışsa eğer ihlâs,
Sen istediğin kadar gaza bas.
Amellerinin hepsi,
Tutar birbirine yas.
Terk edersen şol dünyada ihlası,
Görürsün ukbada gerçek iflası.
Verirsen malından zekât,
Artırır o malı Şekûr kat kat.
Bu Sünnî, Şu Şiî, O Vehhabî demeyi bırak!
İttifak noktalarını bulmaya bak!
İhtilaf denen hastalığa budur tiryak.
Ey nefsim!
Geceyi ihya edip de,
Gündüzü imha edenlerden olma!
Geçir geceyi ilim ve irfanla,
Hem rükû ve sücudla,
Gündüzü de tebliğ ve irşada
Sözlerinle başlar gecenin sihri,
Ay ışığı süzülür, taşır aşkın izini.
Bir gülüşün yeter, dağıtır karanlığı,
Yâr seninle başlar sabahın aydınlığı.
Rüzgâr fısıldar adını uzaklara,
Ve insanın bozulan iklimi
Mevsimlere yansır sonunda.
İlahiyatçı olmak ayrıdır,
İlah’a adanmak ayrıdır.
Bir damla suyum Sen'in ummanında,
Rüzgârınla savrulan toz zerresiyim.
Gecenin koynunda yanan bir mum,
Sonsuzluğa uzanan ellerim.
Geceyi delip gelen bir ışık,
Değildir tesettür tarz,
Nass-ı Kur’an ile farz.
bir konu iki dize yedi kelimeyle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. yüreğinize sağlık.
bazı şiirleriniz şifreli olduğundan anlayamasamda anladıklarım üzerinden şiirlerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
kaleminize sağlık.