Gönül yangınının külü değil, gülüdür bu şiir.
Garip kalmış uzaklarda gözlerini bana getir!
Sahil kadar sessiz,
Deniz kadar derin,
Bir pınar gibi dinlendirir gözlerin beni.
Vicdan kadar samimi,
İman kadar ümitli,
Gözlerin en sakin denizlerin kıyısı gibi olsa da
Bakışların gönlündeki şedit fırtınadan haber verir.
Makamın olmuş malın mülkün olmuş neye yarar,
Ağlamayan göz, temiz olmayan kalp her dem zarar.
Bilirim ey Rabbim göklerde ve yerde
Benden daha değersiz bir mahluk yoktur.
Lakin Sen’in rahmetin boldur ve ne de çoktur.
Kapına edeple gelip de kovulan yoktur.
Gönlümü aşkınla doldur
Ve dahi beni Sen’in yolunda soldur.
Sana bir şiir demledim, içmeye doyamazsın.
Ruhunla dinle beni, kulağınla duyamazsın!
Ey yâr, talihin olsun kardan beyaz!
Hüzün sana yakışmıyor, gül biraz!
Sözlerimiz gerçek âşıklara gönlümüzden hediye,
Gül dikenlidir herkes tutamasın diye.
Hişt sen, elin kanamasın istiyorsan bir papatya sev!
Fakat o vakit asla olamazsın bir dev.
Bil ki güldür onlardaki bağır,
Adavet ettiğin Allah dostu ise bedeli ağır,
Onlardan yüz çevirendir gerçek sağır.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Ben istemesem de şiir hep gönlüme göçebe,
Gülerken ağlar, ağlayarak güleriz kime ne?
Mümin döker ak ter,
Delil olarak
Vicdan yeter.
Nifak zehirli ok,
Kimi aç gezer
Kimi tok.
Değildir tesettür tarz,
Nass-ı Kur’an ile farz.
bir konu iki dize yedi kelimeyle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. yüreğinize sağlık.
bazı şiirleriniz şifreli olduğundan anlayamasamda anladıklarım üzerinden şiirlerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
kaleminize sağlık.