"Ya Vedûd!" derim her gün,
Ölüm âşığa düğün,
Gönlüm aşkına sürgün,
Geleceğim ben bir gün.
Gelenek gelenek dediler,
Gelene eklediler,
Gelene eklediler,
Hurafeleri din zannettiler,
Hem eğrildiler hem eğrilttiler.
Gelir bir gün ölüm meleğim,
Tutulur dilim;
Kesilir sesim,
Yazamaz olur artık kalemim,
Verilir benim son nefesim,
Terk eder seni rûhum, ey cesedim!
Vücutta baş,
Gözlere kaş,
Ne güzel aş,
Hem yoldaş,
İlim gerçek arkadaş.
Sen bana sualdin, ben sana cevap.
Sen bana davettin, ben sana sebep.
Güzeli değil, güzel sevmek sevap.
Gerçek aşk tepeden tırnağa edep.
Ey nefsim!
Şol dilini lal, hâlini kál eyle!
Ey Rabbim!
Şol Yûnus’u gerçek dostun eyle!
Kalbin benim gerçek memleketim
Ve her an şiir kokar ceketim.
Allah’ı zikreden asla görmez darlık,
Rabbim Sen’den gayrı yoktur gerçek varlık.
Verilmiş sana bir ihtiyar,
Acep kim diye gerçek yâr,
Gez, ara dur diyar diyar,
Allah’ı kendine edinen yâr,
Varsa odur bir bahtiyar.
Değildir tesettür tarz,
Nass-ı Kur’an ile farz.
bir konu iki dize yedi kelimeyle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. yüreğinize sağlık.
bazı şiirleriniz şifreli olduğundan anlayamasamda anladıklarım üzerinden şiirlerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
kaleminize sağlık.