Gel coşup çağlama divane gönül
Engin ol yüksekten uçma ha uçma
Viran olur sonra bağın bostanın
Terk edip yurdunu göçme ha göçme.
Kurtulmaya çalış gam deryasından
Ömür sayılıdır rızıkta bile
Fazla bir yudum su iç diyemezsin
Bahçede yetişen o gonca güle
Ruhsat olmaz ise aç diyemezsin.
Doğrunun dünyada kalmadı yeri
Efende kişiye deli dediler
Namuslu yaşasan adın serseri
Üstelik yaşayan ölü dediler
Müzik de değişti koydular cazı
Kul hata yaparda ısrar ederse
Haktan nasıl nasip alır dediler
Nefsi emvareye uyup giderse
Şeytanın yolunda kalır dediler
“Kula bela gelmez hak yazmadıkça
Öğütürsün ufak iri
İşin bu değirmen taşı.
Ta Adem atadan beri
İşin bu değirmen taşı.
Genç ihtiyar ayırmazsın
Gelin canlar tutuşalım el ele
Güzel şehrimizi temiz tutalım.
Her taraf bezensin çiçeğe güle
Güzel şehrimizi temiz tutalım.
Pislik denilince ürperir tüyler
Yüreğimi aşk (od) unda pişiren
Benim sevdiceğim uzak illerde
Âşık edip bâdeleri içiren
Benim sevdiceğim uzak illerde.
Ayrılık hasreti yıllardan beri
Gül açınca bülbül tutar dalını
Bir hoyrat el vursa soldurur beyim
Arı kovanında yapar balını
Bin bir mihnet ile doldurur beyim.
Bir gülün gülşeni dönünce hara
Bir kuru sevdanın düştüm peşine
Mecnun gibi döner döner ağlarım
Yanıp kavrulmuşum aşk ateşine
Kerem’im Aslı’ya yanar ağlarım.
Gönlüm söz dinlemez oldu divane
Biçareyim, ciğerimi
Ezdim Allah aşkına
Gönüllere siyerimi
Yazdım Allah aşkına
Kuşlar gibi havalarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!