Sen ve ben iki kıyı gibiyiz
Arasında çiçekler
boşlukların da çiçek kokuları
Yalnız bir operada söylenen ezgilerin
Ulaşabildiği andır buluşmamız
Her adımında bir uçurum
Yarım kalan sevdaların çığlığı
Çağladı güne, gölgeler hüzün ağladı
Yüreklerden kopan gül yaprakları
Umuda teslim bir mahkûm gibi
Ben içimde konuştuğum benle
Öylece Susuyorum
Bahar nöbeti suskunluğun
Rüzgârına kanma sakın asi yüreğim
En soğuk günlerde güneşe aldanışların var
Gözlerinde yaşları biriktir sakla bileyim
Her umudun baharının bir ayazı var
İlk kar tanesi düşünce yeryüzüne
Uzaklar yakın olmasa da ellerinde sakla
Kar çiçeklerinin yanına getir
Ben ilk açan kar çiçeğiyim unutma
Saatler gösterince günün ilk ışığını
Ben sevgiyi….
Annemin kucağın da öğrendim
Tülbendinin oyasında bir güldüm
Alın teri derdi, dökülür İşçi emeğinden
Birde doğruluğu kat, Gerisi seni izler peşinden
Esince,Asi rüzgarların sevgi dağıtsın yüryüzüne
Ben feleğe ağladım dün gece
Seni görmüş bir âşıklar kahvesinde
Sonra içim buruldu tüm yaralara inat
Sardı hüzün rüzgarı birde yağmur bir anda
Ah canımın tanesi İsyankârım,
Mutluyum olmuş isen bahtiyar
Gökyüzü hüzünlü yine bugün
Yağıyor üstüme yağmurlarla Özlemin
Ağlamış matemler seni hatırlatır maviye
Kim bilir kaç seven seyre dalmış böyle
Karanlık inerken şehrin yalnızlığına
Hani nerde geçen günler, eyvallah seneler
Bir yanı asi bir yanı fırtına esti rüzgârlar
Bundan sonra artık neyler düşman geceler
Nehirlere kapılan
Nilüferler gibi bir nefestir zaman
Gidişin Bir yıldıza benzerdi..
Bu yüzden gökyüzüne adını verdim
Gün batımı gemisi yolcuları inerken
Bürüktü içim seni kırgın sulara bırakmış
Mevsimlerin gidişini seyrettim
Çok uzaklardayım artık
Uzaklar yakın olsa da
Vurgun yemiş yarınlardayım
Elimi tutsan ne fayda
Yağmur yağmayınca
Ekin büyümez, Kırgın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!