Kaçıncı sabah bu sensiz geçen
Kaçıncı gece bu sessiz geçen
Rüzgarın fısıltısı da yetmiyor artık
Yetmiyor penceremde öten kuşlar
Her tarafım sağır sessizlik
Her tarafım ölüm bekçisi,
Kırdım attım yalnızlığı bir kenara
Bir bakır bilezikti kollarım da eğrelti duran
Ve bir vapur iskelesiydi
Yüreğimde sürekli siren sesi veren.
Ağaçlar gibiydi sonbaharda ayrılık
Yaprak dökümüyle eş anlamlıydı sanki
Düşlerin anlattığı,
Alıp eline kazma küreği
ve birazda mutluluk harcı
Yeni bir dünya inşa etmek.
İnsanların anlattığı,
Sorunlarım var
Sorunlar deyince aklıma tek sen geliyorsun
Bütün hayatım boyunca benim tek sorunum oldun
Bütün hayatım boyunca bana hayata karşı koyma isteğini verdin
Umutlarım var
Hava biraz daha kararır
Gece artık zifiri olmuştur
Gündüzden bir eser kalmasa da
Aydınlık düşünceler vardır hep aklımızda.
Bir sandal açılır okyanusa
Binlerce balığın
Uzak kalır insana bazen yaşam
Ve güneş ısıtamaz artık vücudunun hiç bir yerini,
Geceler eskisi gibi değildir
Ve ay yansıtma özelliğini çoktan kaybetmiştir zaten
Yıldızlarda.
Yollar eskisinden daha uzundu sanki
Avuçlarımdan dökülen kurumuş bir yalnızlıktı sadece
Ve gözlerimden süzülen bir çift damla yaş.
Avuntulardan ibarettir hayat dostum
Kandıramazsın eskisi gibi hiç bir şeyi
Ve hiç bir şey eskisi gibi değildir aslında
Yaşadığın hayat hep aynı limanda demirli ama
Kağıt ile kaleme benzer çoğumuzun sevgisi
Kalem sürekli yazmak
Kağıt ise zaman ister
Çünkü kısadır kağıdın ömrü
Kalem bir sürü kağıda yazabilir ama
Kağıt dolduğu zaman bir daha silinmez.
Sustukça çoğaldı karanlığım
Kaçtıkça büyüdü
Tam ortasındayım çizginin
Ölmek nedir ki kaçmaktan başka?
Gölgelerden korkar oldum
Kendi yansımam kalmadı artık dünyada
çocuksu bir masumiyettir yalnızlık
güneşin ardından yağan yağmur gibi
ıslanırsın,
söylenmemiş sözlerin geri geldiği adrestir yalnızlık
postacının yolunu bulamaması gibi
beklersin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!