Can yoldaşın olan sadakatsızlığı,
Ruhunu sattığın ihaneti
Ve dudaklarının mühürü olan yalanı
terkedebilseydin eğer,
Acı ve gözyaşlarımı cebimden atar,
Kızıl denizimi maviye boyar
ben…
rakıyı da sek içerim,viskiyi de…
aşkımı sek içtim senin karşında…
yalan dolan karıştırmadan; mezesiz hem de…
keşke; sen de sek içebilseydin! ...
Dostlar,
Riyâ….rüşvet…
adam kayırma…
maymun iştahlı sevdalar…
sahte gözyaşları…
nedir bu mavi dünyamızın hâli..?
Her evde bir ışık yanar,
Yanan,lambamıdır,mummudur bilinmez...
Her ocak ta bir tencere kaynar,
Kaynayan,aş mıdır, taş mıdır bilinmez...
Her beden çarpan bir yürek taşır,
Çarpması,sevdadanmı,öfkeden mi bilinmez...
Adını koyamadığım bir şeyler var yüreğimde
Bana bakan bir çift gözden akan...
Hançer misali saplanmış.kurşun gibi oturmuş derinlere...
Sus hiç bir şey söyleme.
Gözlerin konuşuyor,anlatıyor bana herşeyi
Kah sessiz bir ırmak gibi akıyor yüreğime,
HAYAT…..
hemen hemen her gün,öyle yada böyle,7 den 77 ye hepimizin kullandığı bir kelimedir hayat.Hayat nasıl gidiyor? Benim hayatım,şöyledir:ben bu hayatı seviyorum yada sevmiyorum…,hayattan istediklerim…çekilmez oldu hayat …gibi sayısız cümleler içinde onun kulaklarını çınlatır dururuz…
evet,yaşadığımız,yaşıyor olduğumuz,yaşayacağımız ve yaşayamadıklarımız için hep onu sorumlu tutarız,değil mi? Her yaş döneminde daha da bir farklı görünmez mi gözümüze? Hep bir beklentimiz olmaz mı bu hayat denilen acımasızdan?
Oysaki hayat bir kavşak değil midir,dört bir yana uzanan yolları olan? herkes kendi yolunu kendisi seçmez mi? Sonrasında da bir engel çıktığında karşısına,”hayatın cilvesi işte” deyip hayatı suçlamaz mı? Başına gelen her şeyden o nu sorumlu tutmaz mı? Bir de “tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış “ misali hayata küsmez mi? Şu an bu satırları okurken ne düşündünüz bilemiyorum ama,hepimizin yolları ayrı olsa da,herhangi bir zorlukla karşılaştığımızda,bu kendi seçimimiz olan yollarda,bir suçlu aranacak olsa,kesiştiğimiz nokta hayattır değil mi?
kaç yaşında olursak olalım,ne iş yaparsak yapalım,
çevremizdekiler hep aynı şeye programlanmışlardır sanki:bize hayat dersi vermeye…sanki yaşanılan hayat,hep aynı hayatmış gibi …bize öğretilenler onların doğrularıdır oysa...İnsanlar kendi doğrularını,yaşadıkça öğrenirler.hangi karar alırsak alalım,hangi yolu seçersek seçelim,önemli olan asla pişmanlık duymamaktır ve yaşanılan her olumsuzlukta illâki bir suçlu aramamaktır…
artarken acılarımın katsayısı
yalnızlığım hâla tekil…
parmaklarım kalemle sevişmeye başlıyor seni düşlerken…
şimdi…
sensiz geçen anları
mürekkeple bembeyaz kağıtlara emzirme zamanı geldi de geçiyor bile...
Gözüm tok ama yüreğim aç
Bir yudum sevgine ve sana muhtaç...
Belki beden sağlam ama ruhum hasta
Biliyorum çarem sende,sensin ilaç...
Gözlerinin gördüğü, her yer,
Dilinden dökülen. her söz,
Canının aldığı,her nefes
Ansızın duyduğun,her ses
Yüreğinin, her çarpıntısı
Ve adımladığın,her yol,
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim
Gözlerim değil di seni gören,yüreğimdi.
Bütün mevsimleri yaşadım seninle
Kışı,baharları ve yazı beraberce.
Kışımda kar oldun,alev alev yanan yüreğimi soğutmak için,
Baharlarda yağmurum,solan ümitlerimi açtırmak için
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!