çöllere yağmur düşmezmiş
kavurucu güneş ile savaşan,yapayalnız kum fırtınasıymış.
gel,yağmur olda yağ yüreğime
görsünler mucize neymiş...
LİMANIMIZA DOĞRU USUL USUL
Geceleri atardık sevgi ağımızı denizlere
Rızkını aramaya çıkan balıkçılar gibi
Gecenin ve denizlerin en karanlığında hemde
Sen beni,bende seni tutmak isterdik
karnın tok olsa ne yazar,ruhun aç olduktan sonra
,bedenın giyinse ne farkeder,yüreğin çıplak ise,
türlü türlü urban olsada boş,insanlık elbisen yok ise,
yaradan bu hesabı bir gün soracak...
Mavi sürgünler yaşıyor gönlümde,
çaresizliğin uzamış,dağınık saçlarını örüyorum sabırla
Mutsuzluğun yaşları çörekleniyor yine gözlerime birden
Hiç çaktırmadan benden çaldığı yılları düşünüyorum
Sinsi zamanın ağusu kaplıyor her bir zerremi
Denizlerden almış gözlerin rengini,
Karbeyaz bulutlar sarmış bedenini,
Güneş gibi altın sarısı saçlar,
Korateş gibi yakan ıslak dudaklar.
Söyle sevgili söyleeee,
Yaradanın boş zamanınamı geldin sen
Kimliksiz duyguların arasında,çiğ hislerin,hasret,sevinç ve hüzünle damıtılmasıdır sevda...
Bedenim titrerken öksüz bir bebek gibi
Gel gör bak,yüreğim nasıl da yanıyor
Bir yara var içinde adı özlem olan,senli kanayan
Hüzzam bir çığlığın zinciriyle ruhumu sıkıca saran
Bakıyorumda sen çoktan gitmişsin bu diyardan
Ey sevda yoksulu gezgin,
Yaşadıkllarımız ve yaşayamadıklarımız...
Hayat bu iki kelimden ibaret aslında.
Düşündünüzmü hiç?
Deneyimlerimiz,kazandıklarımız,başarı ve
başarısızlıklarımız,sevincimiz.hüznümüz...
Yaşadıklarımızın eseri değillermi?
Ben kimim?
Kimim ben hala çözemedim...
Bir gün bir mektup oluyorum,sen okudukçagüzelleşen,adresini bulan,
Başka gün bir bahçe,sen suladıkca meyve veren.
Sonra sanki,bir güfte,senin tarafından bestelenmeyi bekleyen,
Bazende bir ateş,sanki senden uzaktayken sönen.
KİMSİN ADEM OĞLU! ..
Sen kimsin kendini bilir misin?
Ey âdem oğlu
Esen bir rüzgâr eğilen bir dal
Ya da rüzgârda savrulan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!