Uçuk renkli bir temmuz akşamında
Esiyor bir rüzgar sevgiden yana.
Gözlerin yeşilin en koyusunda
Ruhuma serinlik vermeden yana.
İlk defa gördüm seni,bu sahilde
Demir parmaklıklar ardında bir gün
Asbest olayından hüküm giymişiz
Karamsar bir hava verirken sürgün
Elli yılın tozunu yutmuşuz biz.
Tel duvarlar ördüler mahalleye
Bak güzel kardeşim
Ben soğanı severim
Sen sarımsağı
Kim sevmediği şeyi yiyebilir?
Senin kanın kırmızı
Benim ki de kırmızı
Şebnemler düşerken yeşil tenine
Gecenin teri vurur köklerine
Sabahın en taze süzmelerine
Tebessümle karşılık verir, güller.
Her çocuğun çağlayan yüreğine
Gazel oldu gönlüm
Hicran bağlarında
Ateşinle yandı bağrım
Hasret hasret koylarında
Ey, son eylül yanağından
Gamze gamze düşen güzel!
Kim ister parlayan yıldız olmanı
Ata yadigarı, ey güzel vatan.
Nazlı duruşun kızdırır şeytanı
Düşmanın maskeli, ey güzel vatan.
Ufkumuzu ısıtan güneş sensin
Bir insan günah işlediği zaman
Etrafından
Hoş karşılanmasını bekler
Doğru olan da budur diye
Hemen normale döner.
Yosun kokulu yasak denizlerde
Gün rakseder aşina gözlerinde
Rıhtımlar yanar renkli sözlerinde
Sen, içimi saran düşman gibisin.
Büyük savaşlarda tanıdım seni
Gecenin rengine küsme
Bu renk her zaman böyle kalmaz
Ardına dönüp dönüp beni süzme
Terkedilenin ahı yerde kalmaz.
Yıldızların parlaklığına aldanma
Çöl sıcağı esiyor yüreğime
Siyah kaktüslerden süzülmüş zehir
Acısı dağılıyor tüm beynime
Damar damar bedenimde kir.
Bulutlar yanıyor,mehtap düşerken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!