Dar vakitlerde
Acı bir rüzgar sesinde
Havuzbaşı yalnızlığımın
En koyu hasret mevsiminde
Senden çok uzak olduğumu
İliklerime kadar hissettim.
Şeritlerin kırıldığı bir yol olmalı
Kimsenin geçmediği
Kaf dağında hüma kuşları olmalı
İnsan elinin değmediği.
Bir sabah usulca uyanmalı
Uçuk renkli bir temmuz akşamında
Esiyor bir rüzgar sevgiden yana.
Gözlerin yeşilin en koyusunda
Ruhuma serinlik vermeden yana.
İlk defa gördüm seni,bu sahilde
Gazel oldu gönlüm
Hicran bağlarında
Ateşinle yandı bağrım
Hasret hasret koylarında
Ey, son eylül yanağından
Gamze gamze düşen güzel!
Kim ister parlayan yıldız olmanı
Ata yadigarı, ey güzel vatan.
Nazlı duruşun kızdırır şeytanı
Düşmanın maskeli, ey güzel vatan.
Ufkumuzu ısıtan güneş sensin
Bir insan günah işlediği zaman
Etrafından
Hoş karşılanmasını bekler
Doğru olan da budur diye
Hemen normale döner.
Yağmur müjdelerken kutsal bir günü
Rüzgar alıyor kalpdeki sürgünü
Öteler kokulu en hoş düğünü
İlan eden bayram, bu olsa gerek.
Nurdan şebnemler düşerken geceye
Yosun kokulu yasak denizlerde
Gün rakseder aşina gözlerinde
Rıhtımlar yanar renkli sözlerinde
Sen, içimi saran düşman gibisin.
Büyük savaşlarda tanıdım seni
Çöl sıcağı esiyor yüreğime
Siyah kaktüslerden süzülmüş zehir
Acısı dağılıyor tüm beynime
Damar damar bedenimde kir.
Bulutlar yanıyor,mehtap düşerken
Koyu bir gölge ihanetten başka
Gece karanlığı korkutmaz beni
Gönülde yer yoksa hakiki aşka
Dile mahsus sevda arıtmaz beni.
Bir seher vakti kalbin yollarında




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!