Dökülme gözlerimden hak mıdır bu özüm?
Nefesime yapışan ömür şimdi ne yapsın?
Gül solsun bülbül sussun sussun sazım
Nefsine yenilen gamsız ne yapsın?
Sen affedersin, ışıksız gecede gözüm.
çok oldu saçlarım döküleli, ağaralı.
hedefsiz kalalı
yaşlandığımı anlayalı
bir kaç kırık hayal,
biraz silik zaman.
Sahipsiz değildir ağacın dalında sarı yaprak
Rüzgarındır biraz
Biraz yükseğin
Biraz da bekleyen toprağın.
Sevdalar şehrinin bulutları ıslatır,
Bekleyip durdular yakınmaların gölgesinde.
Yapanlara kara çaldılar.
Sonra hep çaldılar.
İsimleri böldüler,
şairleri,
bölünmüş fikirleri bin kere daha böldüler.
sen olmasan
bir dakikada belki de
bir an savrulur bütün zaman.
küçücük arnavut kaldırımlı
bir çıkmaz sokakta
kaybolur tüm mekan.
Sen sevda nedir? Bilir misin?
Yüce dağlar kadar yalnızken
O dağlar kadar büyük sevmektir.
Everest'in tepesinden daha haşmetli
Ağrının pusundan sırlı gizemli.
Her zaman tedbirsiz,
Sen sevda nedir? Bilir misin?
Yüce dağlar kadar yalnızken
O dağlar kadar büyük sevmektir.
Everest'in tepesinden daha haşmetli
Ağrının pusundan sırlı gizemli.
Her zaman tedbirsiz,
Şimdi buz devrinde soğukta,
okyanusların ortasında,
sıcak çöllerde,
ormanların içlerinde,
vahşi hayvanlarla dolu diyarlarda,
uçurumların kıyısında,
"Son" denilen, bir yer midir?
Toprağın altında
Denizin dibinde.
Genişleyen evrenin neresinde son.
Takvimlerin güneşte yanması
Esen soğuk rüzgarın ıslığı
Mazlumların şarkısını
Kulaklarınızdan beyinlerinize vurduğunda
Denizleri de susturamazsınız ya!
O rüzgarlarda eğilip duran ağaçların çığlıkları
Yetimlerin çığlığına karışıp
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!