Lamiseleri seğirtmekte rahmanî savruluşların,
Satırlarda nakşolunan her bir harfle.
Ne bir adım ileriye geçesi sevdadan,
Ne de ardında kalası, öyle değil mi?
Azığımızda dürülü her ah,
Bak hele gönül darda, dâra çekilir
Her dem nefsine uyar, hâra çekilir
Hicran ateşi yakar, yâra çekilir
Sedaî küldür amma yele savrulur.
Hâr-ı firkât yaktı sinemi, dağladı
Bir Şirin uğruna aşk meyin içtik,
Hak ile bâtılı fark edip seçtik,
Varlık dağlarını deldik de geçtik,
Ferhat olsak da bir olmasak da bir.
Bülbül figan eder her dem gül için,
Sedaî dediler oku Sümmani
Hazreti Adem, Nuh, Muhammed hani?
Kıvrandım zikr-i ilahi dört bir yanı
Çaresiz girersin kabire tek tek.
Sensedim seni, göresim geldi.
Leb-i sevdan içre sesin geldi.
Hasret kaldım ırak yasın geldi,
Can kuşun uçurdun mu sevdiğim.
Dinle neyden,
Tınılamada yine sırların ahengi.
Bülbülün ötüşünde mi Gül'ün rengi.
Demdir, geçen ömre nefes,
Sırlara sandukadır kalp,
Kabri Cennet olsun.
Lamiseleri seğirtsin;
Dokunsun
Kabrindeki rahmet ve
Hidayet nuruna.
Allah rahmet eylesin EM' ce,
Can içre can!
Kan değil,
Vatan akar geceye,
Kahpe terör
Sıktıkça mermisini...




-
Sadi Yıldırım
-
Ayla Selçukoğlu
Tüm Yorumlarteşekkür ederim dostlar..
Hem yazan,hem çalıp söyleyen türkü türkü nağmelerce tüm gizinden soyulmuş mânâ'yı :) Ney deseniz nefesine kuvvaet,sazın telleri avuçlarından kaymada usulca,bir de gözlerini kapayıp kanatsız uçuşa geçti mi hocam,değmeyin keyfimize :) Maşallah deyip sizi nazarlaman şu çeyrek porsiyon variyetimle,sevgi ...