Seher vakti ederken ruhum feryat,
Besmele dile geldi.
Kırk çeri ile saldırdı Kürşad,
Mızrak, ok ele geldi.
Coş oldu gönül seddim ağladı,
Bir damla göz yaşı ver usta,
Demli olsun.
Sahi kim bilir
Göz yaşının tadını...
Saba içre şekerli,
Hicazlı hüzün,
Sedaî, incitir yarin sözleri,
Yankılanır mı çıngılar hârımdan.
Karanlık, zifir, elemli gözleri,
Eritti halesi geçtim varımdan.
Sedaî, hicran ağlatır bizleri,
Yıkadılar ilk "alaka" tan gelen başımı,
Bir mihenge sürdüler cevher ile taşımı,
Nice ilmekler atılı şükür ile kaderime,
Hilâl sevdası çöktü "Turanelli" serime.
Gönül iplik olmuş itikadım paslı iğne,
Yalçın kayalıkları Çocak Dere'nin
Akseder seslenince gönül erine.
Laleleri boyun eğmiş can verenin
Vatan uğruna Onbeşliler yerine.
Sadi Yıldırım
Öykünme deli gönül,
Dar-ı dünya gamdır gül'ünen,
Yüce dağlar karın almış yel'inen,
Dostluk petektir güzel söz bal'ınan,
Paye-i günahtan ardır bu gönül.
Bîhaber değiliz hamdolsun aklımız var,
Hiçe saymayız dostu şükür vefamız var,
Kürşat'ın narasınca bozkurt sedamız var,
Aşık Sedaî acemi söyler meydanda.
Dadaloğlu'm der sözü derilir,
Lamiseleri seğirtmekte rahmanî savruluşların,
Satırlarda nakşolunan her bir harfle.
Ne bir adım ileriye geçesi sevdadan,
Ne de ardında kalası, öyle değil mi?
Azığımızda dürülü her ah,
Bak hele gönül darda, dâra çekilir
Her dem nefsine uyar, hâra çekilir
Hicran ateşi yakar, yâra çekilir
Sedaî küldür amma yele savrulur.
Hâr-ı firkât yaktı sinemi, dağladı
Bir Şirin uğruna aşk meyin içtik,
Hak ile bâtılı fark edip seçtik,
Varlık dağlarını deldik de geçtik,
Ferhat olsak da bir olmasak da bir.
Bülbül figan eder her dem gül için,
teşekkür ederim dostlar..
Hem yazan,hem çalıp söyleyen türkü türkü nağmelerce tüm gizinden soyulmuş mânâ'yı :) Ney deseniz nefesine kuvvaet,sazın telleri avuçlarından kaymada usulca,bir de gözlerini kapayıp kanatsız uçuşa geçti mi hocam,değmeyin keyfimize :) Maşallah deyip sizi nazarlaman şu çeyrek porsiyon variyetimle,sevgi ...