Hikayelerimiz nasıl da birbirinden farklı,
Kiminin toz pembe, kiminin katran karası..
Değişmez sanma, kimsenin alın yazısı
Elinden geleni yap, hayat dediğin mayın tarlası..
Belli olmaz insanın; sınavı nereden olur
Geleceği düşleyemedim,
Maziye dalmaktan.
Hayaller kuramadım,
Yaralarımı sarmaktan.
Hem yoldan, hem yardan geçtim
Nazarında ben, neydim ki evelden?
Hazandan gayrısı geldi mi senden?
Aramazken seni; buldun beni sen.
Kıyametim oldun ; Cenneti dilerken...
Titretirsin tenimi, en inceden,
Seviyorum, alacakaranlık yanlarımı
Gizleyemem ki kendimden, hakiki Nihan'ı
Oturup, konuşuyoruz onunla baş başa
Sohbetimiz pek de hoş olmuyor aslında
Dinlemek lazım kendimizi arada
Sevilmeyince ben
Vazgeçtim sevmekten
Bıktım artık be azizim
Kendi hakkıma girmekten...
Dert tohumlarını içime ekenler
Yıllar yıllar önceydi
Sende bulduğum güvendi
Zehretmeseydin bana sevgimi
Şimdi çok mutluyduk iki deli
Olmadı, yapamadım...
Huzurun;
Kalabalık bayram sofralarında; resmi
Yeni doğmuş bebeğin çığlığında; sesi
Taptaze çekilmiş kahvede; kokusu
Sevdiğinin busesinde; nefesi varken
Duam belli benim, bedduam da
İsterim, netlik olsun insanda
Amacını bilen kişi anca
Uğraşır, didinir canla başla..
Hedeflerine koştuğun yollarda
Kimsenin duymadığı sessiz çığlıklarım ,
Kurmaya utandığım arsız hayallerim ,
Sahte heveslere karşı acı gerçeklerim
Gözlerimde gizlediklerim var benim..
Her şey herkese anlatılmaz pek tabi
Aruzdu, heceydi çok şiirde ölçü
Durdum, dinledim içerimdeki özü
Aralayınca da biraz kalbimdeki gözü
Anlatıp durdu, bitmedi sözü...
Yazmak istedim, sade ve sadece
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!