Sen benim beşinci mevsimim
Yaprağımı dökerken, çiçeğimi açtıranım
En tutkulu ama en zor sevdamın
Sazı belli sözü belli olmayanım...
Sen benim sekizinci günüm
Süpür şimdi ruhumdaki hüznü,
Sil aklımdan, o masum yüzünü
Yaşanmamış gibi olsun her şey,
Adımı bile anma artık, tut sözünü...
Kızgın güneş yakarken, her zerremi,
Mecburi bir vazgeçiş oldun bana sen
Tabularımı yıkmadan, uçmaya çalıştığım...
Küçücük dünyama, usulca alırken
Yanlışımla yüzyüze hoyratça çarpıştığım....
Hakikat neydi ki; bilmiyorum..
Zincirlerimiz kalın bükülmüyor
Engellerimiz yüksek aşılmıyor
Koşmak isterken adım bile atamamak
Kavuşamamak ne demek gel bana bir sor
Yüreği acır mı hiç insanın
Yüktür insan insana her zaman
Dostlar baki görünse de, külliyen yalan
Alma verme dengesini bir kez bozsan
Durmaz hayatında kimse buna inan...
Temeli çıkardır tüm ilişkilerin
Aklım yetmiyor artık bana
İsyanım, bahtımın karasına
Ümitlerime sanki çığ düştü
Hevesim yok yolları açmaya
Sesinde "biz" yokken hiç senin
Makyajlı sözler olmaz, dostunla aranda
Kardeşindir, kökleriniz farklı olsa da
Hayatının güzünde, yaprak dökerken sen
Bilirsin ki can yoldaşın hep yamacında..
Çoktur aslında birbirinizden farkınız
Yormayan kullara hasret kaldık
Alemi cihanda çıkar sevdası
Dünya işine balıklama daldık
Herkesin tek derdi kendi sefası...
Güzel günlere dair inancımı
Astın dar ağacına gaddarca
Tereddüt etmeden bir an bile
Kıydın içimdeki tüm iyiliklere..
Umutlarım kuma gömülü artık
Dünya dönerken
Ben duruyorum
Aşkta, anlayışta
Sevgi de ve hoşlukta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!