Dağa haykırsam, seni
Seni, seni çok sevdiğimi
Dağ ikiye ayrılır
Kapatır bulutlar güneşimi
Bende dönerdim ağaç kovuğuna
Kumrular gelir yuva yapardı
Sensizlik bir çığ, bir çiyan
Kulaklarımı sağır eder
Duvardaki akrep yelkovan
Bu gecenin karanlığı
Birde senin hasretin
Beni deliye döndüren
Yalnızlık bir karanlık kuyu
Almış beni içine sımsıkı sarıyor
Bir aşağı bir yukarı
Tırmandığım ipler
Bir film şeridi gibi tek tek kopuyor
Yürüdüğüm yollar, kaldırımlar
Sevdan alır beni
Götürür sabahın
İlk ışıklarına
Ay geceye yakışır
Sokak lambaları
Üşür...
Ulu cami minaresinde ezanlar okunur
Salat ve selamlar, tesbihler çekilir
Muhammedü'l emin için can verilir
İslamın Neferi Diyarbakır Kalesi
Dokunmaz havası, suyu, insanı
Göz göze geldiğimizde
Bana tatlı tatlı bakardın
kendimden geçerdim
Sonra giderdin...
Gülhane parkına
Çelimsiz bir ağaca yaslanırdın
Gözlerime uyku girmiyor
Her nereye baksam, sen
Kalbimin ücra köşesindesin
Yalnızlık almış başını gidiyor
Sisli dumanlı...
Ne tutabilir sana olan tutsaklığımı
Dağlar ve denizler
Güller ve kaktüsler
Gökyüzünde kartal
Yeryüzünde aslan
Umrunda olmayan ben
Bir yusufçuk gibi
Yüreğime oturuyorsun
Ansızın, galip geliyor gözlerin
Bir seher vaktinin
Gecenin çalınmış
İki saati ...
Çalıyor kalbimin bam telini
O masmavi gözlerinde aşkı aramak
İstanbul yağmurunda senle ıslanmak
Seni seviyorum, diye haykırmak
Haykırmak istiyorum delice haykırmak
Eminönü Çarşamba fener
Kalbim kalbini sevmek ister




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!