Atmış yaşında bu ne hal
Dört kadın bulmuşsun aptal
Yalakalar yanında mal
Rezil soysuz şam gavatı
Eşek ile katıra fazla değer verirsen
Haddini bilmez kendini yarış atı sanır
Her yüzüne gülene gidip gönül verirsen
Havaya girer bulunmaz hint kumaşı sanır
Sakın ha bel bağlama güvenip sırdaşına
Gönül el bağına destursuz girme
Doğruyu görüp’de yanlışa gitme
Cahil ile olup sakın ha gezme
Dağlardan aşırıp zel katar seni
Yarim beni çok sızlattın
Güneşim söndü sayende
Hoyrat yel gibi fırlattın
İçi yalan dışı yalan
Şeytan bakışlı kör yılan
Sürünüp yerde kıvrılan
Sen kendini ne sanırsın
SEN ŞAİR OLAMAZSIN
Hoca gibi oldun papazla gezdin
Yalan ile sen şair olamasın
Sarhoş ayyaşın meze çerezi idin
SEN ÜŞÜDÜN BİZLER DONDUK REİSİM (MUHSİN YAZICIOĞLU)
Maraş dağlarında boran kar dolu
Sen üşüdüm bizler donduk reisim
Acı ölüm gelip seni mi buldu
Sen üşüdün bizler donduk reisim
SEVDİĞİM
Dokunsan gözümden yaş sen akarsın
Fırat gibi Dicle deli ağlarsın
Kızıl ırmaktan sel olur çağlar’sın
Bana mı yazmış diye yarim sormamalıydın
Gözlerimdeki olan sevdamı bilmeliydin
Seni düşümde gördüğümü anlamalıydın
Okursun diye okumadın şiirler yazdım
Şimdi sen çıkıp gelsen
O mavi denizlerin ardından
Açan mor sümbüllü
Gülüşlerin eklense Yüreğime
Dokunduğunda her yer yeşile boyansa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!