Yürüyorum patikalarda anarken adın
Yedi verenlere bulaşmış tadın...
Saçlarında bahar gizleyen kadın
Sen, gölgesi zambak çiçeğim!
Dök gülüşlerini avuç avuç içeyim.
Bıksan da gurbetin ahu zarından
Üzülme, ümidini kesme yarından!
Eser kalmaz, şu dağların karından
Birazdan bir yağmur yağar sevdiğim.
Gölgeler düşmesin saçından tele
En ıssız dağlarda çiselenen papatya!
Yağmur vursun, ıslansın gül zemin
Her sevdanın bir efkârı olur ya!
Şarabıdır dudağından düşen şebnemin.
Gönül vurgundur sana hülyalar şaşkın
Beyaz bir sayfa aç, sevdadan yana!
Önünde mevsimler ilkbahar olsun.
Aşkın sığmasın, dar gelsin cihana
Bir seviyorum de, manidar olsun!
Öyle sevki, âlem dönsün şaşkına
Bir şarkı dillenir, hayat bağında
Muamma bu dünya, bestekâr şimdi
Yavaşça erir buzlar, Kaf dağında
Dikenler sustu da tövbekâr şimdi.
Mevsimler eridi, gün kökten yandı
Konar, kalbimden uçan kanaryalar
Nehir gözlerinin pervazlarına
Ufkumda eflatun bir ışık yanar,
Elim değecekmiş gibi yarına
Konar, kalbimden uçan kanaryalar...
Besmeleyle çıktım bu tozlu yola
Vuslatıma yavaş, yavaş kur beni
Yaralı bırakma, ne olur ama!
Bir nazar at yüreğimden vur beni!
Tebessümün damlar mavi zamana
Zulmün dehlizlerinde kalkarken kadehler,
Damlar yüreğime mazlumların gözyaşı.
Şarapneller altında can veren çocuklar
Kan gülleri kokan cennet yüzleriyle,
Kar beyaz ölümün kollarında yüzerler.
Sırtlanların utanacağı tarih önünde,
Keskin virajlar, en çıkmaz yollardı,
Önümde sarp dağlar, tepede kardı
Senden bir mevsim menekşe kokardı
Adın vuslattan da tatlıdır gülüm.
Sana koşarken bakmam ki ardıma
Semadan bir sevda düşse bahtına
Al dağlara çık da, hiç bilmesinler!
Oturt, en güzide gönül tahtına!
Al dağlara çık da, devirmesinler!
Essin ılık meltem, temiz aşkına,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!