Sen geçmişi silemezsin, unutamazsın.
Unuttum desende,
Hep kendi kendini sorgulayacaksın.
Yaptıkların
Aklına geldikçe, vicdanın sızlayacak.
Sol yanında
Kim bilir benim gibi sen de ne fırtınalar, ne çetin kara kışlar gördün,
Yapraklarını pelerin yapıp örtündün, oradan oraya savruldun durdun.
Sevdaların, sevinçlerin, acıların, bana göre; çok fazla olmalı senin,
Binlerce yıl yaşadığına göre, belki yaşlı bedenin benden de, daha yorgun.
Yaprağından, çekirdeğine, her şeyinle, insanlığa faydalı mı, faydalısın,
Sadece var olmakla yetinirsen,
Kendi varlığın altında ezilirsin.
Gün gelir,yaşanmamış duyguların,
Her biri, birer zehirli sarmaşık olur,
Ayağına, boynuna sarılır.
Vakit geçmiş, her şey bitmiştir artık.
Sessizlikler birikiyor artık
İçimde.
Bir sürü bitmiş sevda var
Yüreğimde.
Tükenen aşklar, sevdalar
Değil,
Sevmeyi bilmeyenden sevgi
Bekledim.
Seven de, üzülen de ben oldum
Anne.
Zindan gecelerin Issızlığında
Yürüdükçe,
Osmanlı kültüründe yerin,
Önemin çok büyük senin.
Güç ve otoritenin sembolüsün.
Kim bilir ne zaman,
Asırlar once kim dikti seni.
Belki de ilk suyunu,
Yine mevsim yaz, yine yakıyor
Güneş.
Hava nemli, sıcak mı
Sıcak.
Ağzım, dilim kurudu,
Yürek destinden bir yudum su
Azrail gelmeden,sen gel.
Sen al canımı.
Kapatmak, sana nasip olsun
Defterimin son sayfasını.
Duymanı çok isterim, o an
Sana olan, son ahımı,
Tarladaki ekinini, ambarına koymadan,
Ekinim var,
Diyebilir misin..
Çocukların evlenip, ele güne karışmadan,
Karşına dikilip, sana çıkışmadan,
Hayal bile etmediğim ne çileler
Yaşattın.
Başıma taç beklediğim anlar
Oldu,
Boynuma taş bağlattın.
Sustukça,
yorum anlatım mükkemmel kutlarım
Bu güzel şiiri okuma fırsatı yaratan paylaşımcı dost yüreğe paylaştığı ve bize okum imkanı yarattığı için teşekkür ederim