Hazan çiçeklerini soldurdun bahçemde
Ağlattın sonbaharı yağdırdın üzerime
Göçmen kuşlar sevdamı terk etme
Bu gece eylülde kal gitme
Vuslat yatağımda yumulurken gözlerim
İstanbul bu gece söndürdü ışıklarını
Martılar sessiz sedasız uçtu kıs kulesine
Medcezir ışıldıyor deniz fenerinin yerine
Etrafında dönüyor karabataklar
Uzakta balıkçı kayıkları ağlarını atmış
Dolunay çıkmadı bu gece
Yalnızlık mehtabında üzgün
Bütün çalınan şarkılar hüzün
Kahrolası yalnızlığımın acıları
Seni içiyorum sevdam
Kanla yıkandı bu topraklarım
Ruhunuz şad olsun atalarımın
Bayrağımıza rengini veren kanların
Çanakkale de yatan atalarımız var
Dört bir yandan sarmış düşman
BARIŞA ÖZGÜRLÜĞE KURŞUN SIKTILAR
Ekimin akşam sefaları soldu
Soğuk ayazda yaprakları düştü
Yağan yağmurun seline
Özgürlük kanat çırparken gökyüzüne
Ellerine kına yakılı evlatlar
Düşlerimde sabahladığım sevdana uyandım
Şafak sökmeler in olmasaydı hiç
Boran esmeseydi saçlarımın terine
Okşama saydı tenimi meltemin
Uyanmak istemezdim o zaman
Hasretin yeniden doğduracak mı güneşi
Bu bayram bekledim seni kapım ardına kadar açıktı
Biliyorum gelmeyeceksin
Giderken bir filiz vardı ya hani yüreğime ektiğin
Açacak bir gün derdim gözyaşımla suladım
Açmadı işte çürüdü toprağım suya karıştı
Yine doldu sana bakan gözlerim
Soluk sayfalarda belli belirsiz resmine
Seni öpüp kokladım özlemiştim belki de
Çevirip her sayfasını karaladığım satırlara
Sana yazdığım bilmem kaçıncı şiirdi
Zifiri karanlık gecelerine saklıyorum yalnızlığımı
Hangi yörüngede hayatımın acıları hüzünlendi
Bulutlar dağıtacak mıydı sanki efkârları
Bir tek parlak yıldız gözükseydi ya gökyüzünde
Hayal etseydim mavi düşlerimde sevdamın yüzünü
Gece yarısını çoktan geçti
Ağlarken gözlerim yokluğuna
Saklardı yaşlarımı bulutlar
Yağdırırdı usulca karanlıklara
Şafak sökmeden gelirsin diye
Sevdam uyanırdı uykudan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!