Rüzgar Güven Şiirleri - Şair Rüzgar Güven

Rüzgar Güven

Papatya(lar) -I.. // Hayat,bir papatyada; seviyorla sevmiyoru ayıklamak gibidir küçüğüm..seviyorları elimizde düşürürüz..o düşürdüklerimizden; adı uzaklık olan sayısız mekanlar,şehirler, ülkeler ve erişilmesi zor kilometreler inşa edilir..o yerlerlerde; aşkın ve sevdanın orkestrası şarkılanır bütün dillerde..özgürlük ve barışın bir aradanlığında inanç ve adalet kol kola yürür..insanlığın ve fedakarlığın zaferiyle, hep benimci,bana necilik alaşağı edilir..ve herşey dostlukla vefayla motiflenir..başlangıcı ve sonu vaat dolu bir yeninin eskiyle olan kavgası hüküm sürer bu yerlerde..insanın doğa karşısındaki bin yıllık savaşımının yüceliğinde kesintisiz bir hareketlilik olur..Bir buz kütlesinin ısı alarak suya dönüşmesi mesafesinde, kesintisiz doğum sancıları çeken bir yaşam inşa edilir..kaderin terk etmiş olduğu dünyasında,insanların umut ve özlemleriyle var olanı aşarak,bir kayıp cennet efsanesine ulaşmaktır,uzaklık.. //

Devamını Oku
Rüzgar Güven

Papatya(lar) -II..// elimizde papatya; ruhumuzun ve bedenimizin zıt yönlü iki hareketli gibi birinin bir diğerinde ayrılmak zorunda olduğu bir kavşakta oluruz.. ruhumuzu düşürmüş olduklarımızla uzaklıklara yolcularken,bedenimiz papatyanın sevmiyor kısmının döküldüğü yerde kalır..dökmüş olduklarımızdan adı yakınlık olan; gün yüzü görm...emiş en siyahımsı mahzenler,sislerle kaplı mekanlar,karanlık coğrafyalar ve en soğuklu kışlar inşa edilir..oralarda,kendi ruhundaki insanlığa işkence eden işkenceciler,hokkabazlar,dalavereciler,serseriler,hırsızlar,asalaklar,çanak yalayıcıları ve sayısız hilkat garibeleribir'nin bir şahdamarı yakınlığında,bir şaman hissiyatıyla,iyinin kötüyü bertaraf etme savaşı verilir..onların yırtık yulafımsı heybelerinde ansızın sırtlanlar,çakallar,leş kargaları ve bataklık yılanları dört bir yanımızda bitiverirler..her anı deli bir kırbaç gibi şaklayan esrarlı bir yalnızlığa mahkûm oluruz..sinsiliğin,hainliğin,kinin,,yalanın,,ihanetin,cinayetin ve biltekmil bütün kötülükleri barındıran suç bataklığında yaralarımızın kabuk tutmasını bekleriz..

Devamını Oku
Rüzgar Güven

Saat on iki öncesinde,kendi gözlerimde bakarken sana..yükseklerde,pegasus sırtındaki erişilmezim oluyordun,o anlarda..Bir de saat on iki sonrası vardı,sana sen gözlerle baka bildiğim bir sonrasılık..bal kabağına binmiş bir hiç büyüklüğündeki kayıtsızlığım oluyordun,o güzel anların bir an kadar ötesinde..//

Devamını Oku
Rüzgar Güven

Bi tane git'lik canım yokken karşında,o kadar çok git dedin ki,ardı sıra..dur yapma,felaketim oluyorsun demeye yetişemedim sana..oysa,dur durak bilmeksizin ne çok seviyordum seni; ,hilesiz,hurdasız ve koşulsuz.. hiçbirşeyin anlamı kalmaması ne kötüymüş..ve ne kötüymüş,git deyişinle bütün bir yaşamın da yürüyen adımlarla yitip gitmesi..buz kesilir bir halde,anla...şılmazlık siluetine büründü,herbirşey..hiç bir sözcük'te hayat belirtisi kalmadı..yada kalmış gibi görünense,siyahlar giyinerek,kendi karşıtına dönüşür oldu..siddetti yatışmış bir yangının ruhunu teslim alan son gölgemsi dumanları gibi,bir bir süzülüp gidişini izliyorum,bütün köprüleri yıkmış olduğun yerde..Düşlenmekte olan gelecek(ilerisi) de öksüz kaldı,yaşandı ve yaşanmakta olan an(gerisi) gibi..//

Devamını Oku
Rüzgar Güven

Her şeyi,bir diğerinden ayrılmaz bir bütünlük içinde olduğunun farkındalığıyla,bütün olumsuz koşullarda; varoluşu,yine varoluşun zıttından aramak kabilinden,emekle,dirençle ve inatla yaşanmalı hayat..en karanlık geceler; bir ozanın,bir...filozofun geleceği ışıklayan cümleleriyle gökyüzünden ateşe verilerek aydınlanmalı..yitik bir dünyanın en dipsiz uçurumunda olunsa bile; kabına sığmaz bir coşkuyla,bir çocuğun yanlış yollarda kaybettiğini araması umuduyla yaşanmalı..galip gelenin zafer çığlığını belirleyen şeyin yenilenin gözyaşları olduğunu düşünerekten; kafkas dağlarına mahkûm edilmiş bir prometheus'un hatırına ve güzel günlerin en inatçı çığlıklarına rezil rüsva olmadan yaşamalı.. yaşatmalı..//

Devamını Oku
Rüzgar Güven

Bi yerlerde,bir şekilde hayatımıza değdiler..boyalı sarıkları altında saklı,sağlığı bozuk çiyansı kabaklarını göremedik.. Yere,göğe koyamadık onları ve yüreğimize koymak gibi bir hata yaptık..Bir ömür vefa ettik,uzun ettik ama her seferinde kısa kaldılar..Eksik olma,var ol,berhudar ol diyerekten; yüreğimize daldırdıkları kaşığın sapıyla göz çıkararaktan gittiler..Geriye, daha az kirlenmiş bir YER,daha az kirlenmiş bir GÖK ve kir pas işçinde,örümcek bağlamış bir yürek bıraktılar her seferinde..//

Devamını Oku
Rüzgar Güven

Bir toplum da bir ağaç gibi,organik bir bütündür.. En odunsu kısmı uyuduğu içindir,en yeşilimsi kısmının bir bir sararıp düşmesi..!

Devamını Oku
Rüzgar Güven

Bazen duyar oluyorum kulağımda,bin bir cefayla saklanan sesini..sabah şafağının yumuşak soluğu gibi aydınlanır,bütün zifiri dehlizler(im) .. ölmüş güneşi arayan bir inanna tanrısallığında kalır, seninle birlikte yüreğime buyur edilmiş acılar.. sayısız bölünerek yer edinmişliğin ne güzel de anlatır,bir damla su gibi,durgun sularından boğuluşumu.. geceye susamış günün paçavralar içindeki o bitkin son saatleri de ii anlatır,seni taşıyan yerin sararıp solmuşluğunu.. buz tutmuş yüreğimi sıcaklayan kadınsı eşsizliğindir, gerçekle düşün bir el sıkışmışlığında hep yaşanmakta olan..//

Devamını Oku
Rüzgar Güven

Bir kaplumbağa,bu denli bir koruma zırhına bürünmezdi; etrafında yaşamın düşmanı bir dünya inşa edilmiş olduğunu bilmemiş olsaydı..ve ağırdan gitmek yerine,pegasos gibi uçabilirdi de; yalın ayak koşturulan'ın, çoğu zaman bir tartaros anlamsızlığı olduğunun bilgisine vakıf olmasaydı..//

Devamını Oku
Rüzgar Güven

Yüreğin oyuğunda çıkan cümlelerin boyu uzadıkça,ansızın kısalır karşılık gelen cevaplar..ve o an anlar insan,içindeki ile sonsuza dek yanyanalaşmayacağını..ve anlar o anda,içindeki denizaltı'yla; bir günün gece yarısı ile gün ortası mesafesinde kalacağını.. //

Devamını Oku