Ne kötü şeyler yapmış bu çuval,
Kaç insan öldürmüş bu tavan,
Hırsızmış bu el feneri,
Duydun mu katilmiş bu pencere.
İçerden yeni çıkmış bu mektup,
Belalı diyorlar bulaşma sakın,
Yaz sıcağını oturup izlemek,
Annemin attığı dayaktan sonra,
Yine annemin kollarında şefkat bulmak istiyorum.
Sevdiğimin yanında olmak,
Rahat bir hamakta uyuyakalmak istiyorum. °
Değişmeyecek insanlar tanımak,
Ne yollar gördün sen,
Çamur taşlaşmış,
Beyaza kara bulaşmış,
Sürüler geçiti kapatmış,
Sen ne yollar gördün...
Kim bilir nerelerden geçtin sen,
Her insanın kalbinde,
Kimselerin uğramadığı bir mezarlık olur.
Gömmeye kıyamadığı bedenlerle dolu,
Tabut içinde bekleyen, hissiz cesetlerle...
Biri gelse,
“Bunlar ne?” dese,
Her şeyi mümkün kılmak için çabalamasaydık,
Olup biteni abartmasaydık,
Ölüp gidene ağlamasaydık,
Düşene vurmasaydık,
Güleni susturmasaydık,
Gülleri soldurmasaydık,
Bazı insanlar böyledir,
Bazı olaylar şöyle olur,
Bazen başımıza kötü şeyler de gelir,
Bazen yaşanılanları değiştiremeyiz,
Bazı insanlar doğuştan şanslıdır.
Bu "bazı"lar neye göre belirlenir?
İnsanın asıl canını sıkan,
Her şeyin normal görünüyor olması değil midir?
Dizin kanarken birileri illa yaranı sarar,
Ama için kan ağlarken gülümsersen kimse gelmez yardıma.
Gözyaşların düşerken yanağına,
Tebessüm varsa dudaklarında,
Pencereden pencereye bu kadar değişmemeli hayat,
Her yüzde farklı acı olmamalı,
Evlerden kahkaha dışında ses yükselmemeli,
Bacalardan duman yerine mutluluk tütmeli hatta.
Çocuklar gülmeli, şiir gibi olmalı sesleri,
Şiir demişken,
Garip haberler gelir bazen,
Üzer, kahreder, tuhaf hissettirir.
Bazı dönüm noktalarında sana yol gösteren insan belki,
Belki uzak ama yakın gelen birisi,
İçten gülümsemeli ya da,
Veyahut sevdiklerin için katlandığın biri.
Herkesin uzak sandığı mıydı ölüm?
Yoksa ensesinde hissettiği bir gerçek mi?
Selâ duyunca durup düşündüğü müydü?
Yeşil beze sarılı tabuta attığı bakış mı?
Ne ifade ediyordu ki ölüm insan için.
Sonsuz bir yok oluş desek, fazla sıradandı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!