Güzel ablam, gül ablam!
Sever, sayarım onu.
Biliyorum ablamın,
Gül gibi koktuğunu.
Nasıl davranmam gerek?
Bir yağmur altında, ıpıslak, serin,
Düştüm uzaklara, anılarıma...
Yürüdüm durmadan, koşarcasına,
Eski anıların dünyalarına.
Yağmur damlaları düşerken bir bir,
Babacığım seninle,
Evimize can gelir.
Yürek dolusu sevgi,
Bize heyecan gelir.
Babacığım seninle,
Bir bahar gülücüğü daldan dala uçuşur,
Yüreğimi dolduran, yeşilin kokusudur.
Bu koku ki dervişin niyazı, “hu hu”sudur.
Bir dertli dolap inler, Yunuslayın konuşur:
Bir bahar gülücüğü daldan dala uçuşur.
Titreşir bir bir ışıklar
Karanlık kaplar her yanı.
Bir büyük yıldız kaşıklar,
Göklerde sonsuz zamanı.
Ve üçler, kırklar, yediler,
Sen çalış, sen didin eğlensin onlar
Olur mu kardeşim, ayıp değil mi?
Sen üzül, sen ağla, şenlensin onlar,
Olur mu dostlarım, ayıp değil mi?
Rezalet diz boyu, utanmaz yüzler
Dokuz köyden kovulsan da doğru ol!
Eğri olma, dövülsen de doğru ol!
“Doğruda aç, eğride tok bulunmaz”
Kırılsan da, dökülsen de doğru ol!
Bir gün Hoca'ya sorarlar:
'Hocam sen çok bilgilisin,
Sana sorsak söyler misin?
Bu dünyanın tam ortası,
Neresidir söyler misin? '
Bir gün güneş doğar doğmaz,
Kanatlanıp göğe uçsam.
Yıldızlara el ederek,
Yüreğimi göğe açsam.
Gökkuşağı renk yumağı,
Şu masmavi gökyüzünün
Gülüsünüz çocuklarım
Hece hece tatlı sözün,
Dilisiniz çocuklarım.
Çiçek çiçek, öbek öbek...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!