Ne sen atmaca olup
kuşlara hükmedebildin;
ne de ben kuş olup
özgürlüklere uçabildim.
Sen ey saksağan havalı serçe!
Ne kendin uçabildin,
Bir akşamüstü sevdası düşer sol yanıma.
Ve sızlatan bir ağrı saplanır ahan şu bê xwedî yüreğime.
Dîrokşan, dar a bî ya bê av e.
Xorte kî dil şêr e, ji mêra mêrtir e.
Mendil içinde şeker lokum döker Zerê’nın başına
Tutuk evinde, di xewna xemilîde.
Aç kaldım,
uykusuz, ilaçsız kaldım bazen.
bir dağ gibi ağırdın.
Toprağa kök salmıştın sanki.
yaşatmak şarttı ya,
içimde taşıdım seni.
Bekle sen,
bekle ey sevdasız.
Can pazarından döner gelirim elbet.
Bu yollar,caddeler
bu dağlar unutmaz ihaneti.
Bu ölü şehir canlanır elbet.
Ya sabır, ya sabır dedik.
Sen bizi dışlarken,
Biz seni aşkla, sevdayla sahiplendik.
Zalim gecelerin kara koynunda tir tir titrerken bile,
İhanetlerine inat,
Seni lanetlemedik.
Has ekmek,
kör memleket.
Ye babam ye Şevket.
Hey yavrum hey!
Kafatası Helmut,
kuşamı elberbat.
Beni sev öğretmenim.
Çünkü sen,
beni sevdiğin kadar öğretmensin.
Ve ben,
sevildiğim sürece severim.
Bana kavgayı ve kini değil,
Gecenin ürkütücü karanlığını
yılan kıvraklığıyla yararak,
sana akan bir kayan yıldızım.
Görmezden gelinen sevmelerimin
yol haritasında izdüşümler yaratıyorum.
Senin anlayacağın dağ lâlem;
Dilê Min Dikele
Tu li benda minî,
Ez li benda teme ji dû salan.
Di navînê de bi dehan sal,
Bi hezaran meh derbaz bûn.
Vay kır çiçeğim,
Kızıl nar çiçeğim vay!
Vay can özüm, iki gözüm vay!
Yarınları tutuklu,
Sevdaların en karası, kara sevdam vay!
Bir tufan koptu ki içimde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!