O bahar, saçlarımda kışa döndü.
Gizemli Hazan'ın hesabı benden sorulacak.
Bağrımda cehennemin ateşi söndü.
Yanmakla olmadı, kalmaklada olmayacak.
İçimde yetim bir günün kırıntısıyla
Boynumda beyaz inci taneleriyle kapında.
Bir yudum asitsin alnımda,
damladıkça pas yaptın gönlümde!
Dağlar!
hadi getirin eteğinizde biriktirdiğiniz,
tüm geri döndürülmemiş çığlıkların yankısını
yalnızlığımız burnumuzdayken!
ömrüm yalpalanır bir çift sözünle
bir rüyadan bin riyaya uzanırım
saçların düşer gözlerimin önüne
ellerinde berzaha kadar yanarım
saçında duran toka
neden sonra; gün ağarır saçlarının üstüne, ağlarsın
bir cenaze geçer ay ışığında şu tarafa
yakarlar en harlı ateşleri o karıncanın ardından
ağzına doluşmuş sularıyla yanar o kuru canıyla
bir yolun bile olmaz, eyvah kar kış kıyamet
Bir kilo demirden yürek ile
Bir kilo pamuktan prenses,
Bir daha hiç karşılaşamadılar... Bütün suç, o, çıkar sokakta...
Hangisinin ağır geldiğini düşünmeye fırsatları olmadı, olamadı
uyu sabah olsun,
uyu güneş doğsun,
bir salıncak kur rüyanın ortasına kadar
yemyeşil bahçelerde ve gizli balık sesleriyle,
çocukluğun geçmesin,
şeritli film misali
Uyumasında büyümesinde ninni
Bilseydi anneler dünyanın çirkinliklerini
Ne büyütür ne de uykuyu vesile ederlerdi
Uyumasında büyümesinde ninni
Çekmesin dünyanın kahrını
Ninniler kalsın dilinde ninni
Üç tarafım sensizlikle çevrili,
Yağmur, tane tane hasretle yağar,
Ardı sıra, renk renk sessizlik halkaları,
Sen, bu yalnızlığın neresindensin?
Üşüşür yalnızlığım, dakikalar ardına,
Kimsesizlik...ah eli cebimde kimsesizlik,
caddelerce boyumun ölçüsünü alırım
kuş uçar, kervan geçer, bir ben kalırım
Lâmekân şahit, Ben her mevsim üşürüm,
Sızar alnımın yazısı kırışıklardan
Çekilir yolcular duraklarından
Açmayın kapılarımı ardına kadar
Düşer dev başı bir bakış omuzlarımdan
Kapatın üstüme gözlerinizi
Çiçeksiz bahçelerde uyutun beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!