dağları sis kapladığında hep sorarım;
bulutların üşümesinden midir yağmurların dökülmesi?
toprağın kayması, kaçaması gibi kendinden,
bir ağaç!
kımıldar yaprakları bir şimşeğin çakması yansıdıkça.
ya gökyüzü üşürse?
gece ve gökyüzü sarmallanmış birbirine.
kimi yıldızlar bitirmiş kendini, kaçar gibi.
kimi, parlak ışıkların arkasında saklı,
kimi tutuklu gözlerde.
niceleri sessizce bulaşmış kimliğime,
nasıl bakarım kaçışlarında ışığına ay?
‘ölüdür şimdi bazı şeyler,
kentleri gibi ölü'
küçüktüm,
ay dedeyi gösterdiler bana,
asıl evetten sonra başladı her şey:
mesela, geçmiş yıllar düşüyor suyun yüzeyine
umudun yansıması gibi gel - gitler içinde yakamozları,
ışıkları kaybolmuş evler ve sokak lambaları ne kadar fulü.
bakıyorum, dalgaların her vuruşu
anlatır gibi geleceğin çeşitli hikayelerini.
avlularda oyunlar oynanırken
uçurulur uçurtmalar evlerin arka bahçelerinde
pencerelerinden baktıkça kuş olmak ister yürek
gökyüzü sonsuzluğundan çekip alacakmış gibi güneşi.
daha önce hiç soğumamıştım kâğıttan kalemden.
beceri;
boşalttılar içini geçen gün,
tanrıya yakınlaştırır gibi
uydurdular insana.
çarmıhta
görünür kelimelerin dizilişi.
Şehrin orta yerinde buzlanma olabilir diyor,
şehrin orta yerinden
başka insanlar geçerken karşıdan karşıya,
yan tarafından bakar alt geçit.
Gözümde ne çok insan türedi, yürümesini bilmeyen,
eskiden
pencere önlerinde duran radyolardan dinlerdi
haberleri babam. sonrası sofalara yayılan tangolar.
neler oynaşmazdı ki içimizde…..
görmeliydiniz metal minik arabamın
halı kenarı çizgilerinde gidişini.
kendimden önce
büyüttüğüm şeyler de var içimde,
ranzaların üst katlarından kalma
çocukluğumun hayallerini taşır,
kimi geceler duygularımı
içimden nice arabalar gelir gçer.
başkalarını da götürür arabalar
hepsinin kalkış saatleri vardır,
görürüm durak tabelalarının altında
uzun seyahatlerin yolcularını,
birlikte ne hikayeler paylaşmıştık..
dün gece Bursa’ dan kalkan bir otobüs mesela
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!