Vehme düştüm, yine her günkü vehim,
Kanayan hücrelerimden sızıyor.
Sanki bir yerde vurulmuş gibiyim;
Kimliğim sâbıkalıymış, yazıyor.
An be an kol geziyor devriyeler,
Yıldızlar ağlıyor; gece bîçâre bir yürek,
Allâh’a doğru göğsünü açmış da ürperir.
Aşkın kanatlarıyla salınmak hayâli, tek...
Leylâsı çölde, kendi şiirlerde can verir.
Şâir, nasıl yürekleri fethetti aşk ile?
Gırnata'da kuşluk vakti bir kadın,
İpek saçlarında halka halka tül.
Yüksek patikada çakıl taşları,
Engin ufuklarda deste deste gül.
Gırnata'da kuşluk vakti bir kadın,
Bir sevgili yağmur yağıyor, sen yağıyorsun;
Hülyâma doğan bir sevgili akşam gibi hürsün.
Yağmur yağıyor, penceremin her yanı efsun;
Efsun ki, yağıp gönlüme, yıllar yılı sürsün...
Ömrümce bu efsunla hayat buldu her eylül,
Yansın, bütün âlem, bütün ukbâ oda yansın;
Hattâ seni sevmez görünen yâr, o da yansın!
Yansın bütün âlem, ki cehennem tutuşup da,
Cennet bile kıpkırmızı bir renge boyansın!
Yağmur yağar da bağrıma bir nem gelir gider
Sen gelmedin ya şehre cehennem gelir gider
Zihnimde bin çeşit hezeyan, bin çeşit suâl
Bin türlü keşmekeş bana her dem gelir gider
Geçmişte kaldı artık; sensizliğin de, sen de.
Geçmiştir ey güzellik, 'geçmez zaman' desen de...
Yaz geldi, soldu çehrem; kış zâten öyle mâtem
Bir sır bezendi âlem, binbir çeşit desende.
Gece ücrâ köşelerden düşecek rengârenk.
Saracak sonra turunç renkli muazzam âhenk.
Allah Allah! Ne güzellik, ne letâfet, ne edâ!
Seni anlar mı sanırsın geceden başka mihenk?
Çok eski bir akşamdı düşümde
Cinler, periler, bir de hayâlin
Mâzimde ne varsa oradaydı.
Bu sisli hayâletler içinde
Sen sanki bir efsâne gibiydin
Gözler var efendim, geleceksin diye özler;
Geç kaldın efendim, seni beklerken o gözler...
mef'ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!