Ramazan Yıldız Şiirleri - Şair Ramazan Y ...

Ramazan Yıldız

Yağmurdan bir damla Gözümde ümitten bir ufuk Benimle olan duygularımda Ve sen varken yanımda Çizgiler çiziyorum gelişigüzel Bir şeylere namzet olsun diye Ömrüm sonsuz sen her şeye bedel Ve sen varken yanımda İmkansızı mümkün yapıyoruz Omuz omuza hayat çetrefilinde Sağanak yağsa da bu yağmur Ve sen varken yanımda Ellerimiz kenetlenmiş Sevgiden bir şimşek Yol alıyoruz bu uğurda Ve sen varken yanımda 1983 Ramazan YILDIZ Kahramanmaraş

Devamını Oku
Ramazan Yıldız

Rüzgâr eser saçlarım isyana gebe savrulur derinden Bağrımda bir sızı gönül ülkesinden kalma yanar Yürürken takılır ayaklarım kelepir kaldırımlara Yalnız adam akşamdan nefesini bitirmiş bakar Köpekler ayak seslerimi davet kabul eder yürüdükçe Ardımca koşarlar gözlerinde gümüşten pırıltılar Tepe beni siper alır bir korkunun ellerinden ansızın Ellerse bir zemheride unutulmuş çekilir katar katar Okul yolunda yalnız çocuk gözleri bir delik kalmış Arka sokakları kestirmeden geçer düşe kalka Buzları gözbebeğinde eritir inceden umuda dalmış Ayağının altında bir yama boylu boyunca çekilmiş Tenine meçhul bir adres gibi sokulur usulca sarılmış Zil çoktan çalmış ilk ders müzikti değişmediyse “Okul yolu düz gider” şarkısı çalınacaktı ders boyu Çıktığım yokuş kelimelerden sırtımda bir kambur Aylin Hanımın dizleri tutmaz aman vermez mesai yolu Bir bakışı flütünü unutanlara performans notu olur Tatili bekler bir takvimin satır arasında sessizlik Yürekler ısınır bir derginin değerlendirme sayfasında Kar yolları kapamışsa meteroljinin akşam haberlerinde Gözbebeğinde ısıtır bitişik yazıyı birinci sınıf çocuğu Okumaya geçmeyen çocuklar koridorlardan geçerler Merdivenler aşağıya çıkar, yukarı iner koştukça Alfabenin keşfedilmeyen kelime limanlarında bekleşirler Bir sessiz gemi olur mendiller sallandıkça sallanır hecelerle Kelimelere kardeş ülke seçecekler haritadan bakıp ta Öğretmeni İmla hatalarını kırmızı ile işaretleyecek yazıdan Sevginin letafetini harf harf pişirecekler teneke sobalarda Koltuk altlarında taşıdıkları bir odun parçasının yalımında Sıvası dökülmüş sınıflarda kaybolan insanlığı onarırlar Döşeyecekler vefayı gönül atlasına teneffüs aralarında Bahçedeki çiçekleri büyütürler avuçlarında taşıdıkları sularla Büyüklerse arazide bir metre yer için bir nesli katlederler Hırs iklimin zakkum açan öldüren öfke patlamalarında 23.01.2007 Saat:01.58/Darende

Devamını Oku
Ramazan Yıldız

Üç şeyin vatanı olmaz derdi hep, münzevi dostum Bugünden yarına artarak çoğalır; hizmet, çile ve eğitim Sen sevgilere ötelerden, elemli şerhler düşerken Ben okka ile virgül koyar, inceden kanar yaran Yolları uzatırsan akşamdan, kurşun renkli semanın şahikasına Tahterevallide başına buyruk çocuklar, sense tevekkül bakarsın Zamanı perçeminden, hece hece mahkûm etmişsen Özgürlüğe dalar bakışın, okunur mu elif diye gül yüzün Özümün pir-i paklığından başka çıkar yol yoksa maverada Nerdeyim, ne olmalıyım bilinir mi ömür güzergâhın Sadelik içime, ipekten zülfü yar dokurken Sen hasrete çetrefil mayınlar döşersin, geceden Önüm arkam söbe, kelimeler darağacında salınırken Öndesin, ömür tüketirsin sessiz, sonra en arkada gövden Rüzgârın gözeneklerinde yeşerirse, nakti ömrün Cihanı kuşatır, duyulur mu vicdanlarda sessiz hecen Akşamdan aldığın taahhütler, sabaha solgun çıkarsa Gönül ummanına filika ol, kanat aç, vefasız limanlardan Sabrı bilersen, dünyanın ikiyüzlü dönen çarklarında Ram ol ehline, kaygıları çıkar elden, bu pazarda hiç beklemeden Söze sukut katarsın, ateş yalımında parlar fiyakalı tenin Aşina çehreli nazarın, bende uzar, şimşek olur bir kelamın 09.09.2006 Ramazan YILDIZ Saat:12.16/Darende

Devamını Oku
Ramazan Yıldız

Hayat nedir, nasıl geçiyor, sonsuz durak Artık gel, zaman kısa, an uzak mı uzak Bekleyiş sitemleri hat çizdi yüzüme Uzaklarda isen sevginden bir iz bırak Dakika ay oldu, güneş ufukta batmaz Zamandan sermayem yok ki ilave katmaz Sevgin sabır heykeli yaptı bu ellerde Gelen giden ilgisiz bir kez olsun bakmaz Ramazan YILDIZ 1983/KAHRAMANMARAŞ

Devamını Oku
Ramazan Yıldız

Bir mütefekkir başı göğsünde gelene razı Alın Yazısı Bir garip gurbette parmaklarıyla yedi yıl sayıyor Başlık Parası Tesettürlü bir annenin kızı gece gündüz kaldırım çiğniyor Yüz Karası Bir işçi her şeyden habersiz mütemadiyen kazma sallıyor Ekmek Parası Bir mücrim ellerini açmış çaresiz yalvarıyor Ümit kapısı Bir mahbub terkedilmişliğin acısı içinde ağlıyor Gönül Yarası Bir karı-koca akşam sabah dırdırda dırdır Geçim kaygısı Bir mecnun oturmuş ”Ben neyim ne olmalıyım” Yaratılış Gayesi 31/03/1983 Kahramanmaraş Not: 19 yaş şiirlerim..

Devamını Oku
Ramazan Yıldız

Vadide erguvanlar mevsimsiz açar Bir isa Mesih medfunu koşar ardınca Yapraklar çağın pak yüzüne hüznü taşır Göz kapakları kaldırmaz ağırlını amansız Merdiven iner gök kubbeye inat Basamaklar sağdan sola solda sağa uzar Kesilir nefesler dizde kalmaz takat Sevdanın yedi vereni açar vadide ıhlara Meryemin safiyetinde bir oğul büyür zamana Korku vadiden teğet geçer ansızın Havari ağırlığınca iman tazelenir her dem Lara gözünde büyütür imanın solmayan ahını Dilek ağacı değil sevda vadisi ıhlara Yürek sızısı parmak çocuk olur akşamdan Gözlere aksetmez zulmün vahşi gülücükleri Ihlara koşar parmak çocuk yorulur Ardında manastırın ikmal dersi kalır hoyratça Rahibeler vadide masumiyete secde ederler Selimiye manastırı Osman oğluna göz kırpar Kavilleşirler suyun öte yakasında bir ikindi vakti Ovaya çıkacaklar kralların narasına hiç aldırmadan Toprak sevda kokar vadi aktıkça Kiliseler çıyanlara meme verir tevhitten made Sefere çıkanlar döner seherde elleri kanlı Ihlara Meryem’in kollarında masumiyete baktıkça Ihlara da kızıllıklar olgunlaşır tepeler durdukça Köprüler çekemez yüklerini atarlar sırtlarından dereye Bir balık karnında tevhitten köpükler taşır öteye Bilinmez bir yolculuktur gider kervan sormazlar nereye 22.07.2008 Ramazan YILDIZ Darende/Saat:11.34

Devamını Oku
Ramazan Yıldız

Sokakların derin sukutu kaldırımlarda beni boğar Cumbalar gökdelenlere başını çıkarmış sessiz bakar Çekerde yorgun ayaklarım bir bulvarın ortasına Gözlerim semada yavrusuyla uçan bir martı arar Yanaklarımı çılgın çağın artıkları kirletmiş Gün batar cebimde çek defteri ödenmemiş Dilimde adın yosun tutmuş bahar çiçekleri Ferman yürürlükte bir kez olsun ilga olmamış Evleri çekerim içime bir ejderha iştihasıyla Lokmalar nemruttan zakkum tadında ağzımda Derisinde okyanuslar keşfettiğim zayıf beden Telaşsız hüküm ferma eder çalar kendi sazında Sofalar bir ihtiyarın gözlerinde mesnevi okur Huzur rahlede davudi bir ses olur için için coşar Torun yanaklarında büyütür bahçedeki bodur fidanı Bereket akşam sofralarında ufuk olur öteyi aşar Nimetin şükrünü bir derviş hatırlatır duasında Baba pencereden semaya bakar bir prens edasında Kediler oynaşır koltuk üstünde satıcının sesine inat Kapı bir açılır bir kapanır ezanlar huzur nidasında Mutluluğu örgüleştirdiğimiz evler heveslere yenik düşer İlmi taşıdığımız kitaplar bir leblebicide mahzun bekler Komşular tatilde, anahtarları emanette saklanır sıkı sıkıya Yeni eskiye mağrur bakar, dede toruna mahcup seslenir Sesler seslere karışır bir cümbüş var pazarda Veresiye mal satar meçhul bir sayfaya yazarda Önünde duran otomobile çanta taşır küçük çırak Dalar bir film afişinde kaybolur gider bir nazarda Kovdukça kaygılar akşamın koynunda çoğalır Ekrandaki şarkıcı yeni bestesiyle ününe ün katar Çocuklara şarkı yazan bestekâr tempo tutar arkada Katliama ilk imzayı çekinmeden daha kuliste atar Yüreğimin minesine çarpar gelen sesler pencereden İmar yasası engeldir kazmalar vurulur aceleyle erkenden Şehir bir medeniyeti çökertir genç iş adamının sesinde Tarih elleriyle iki yakayı birden kavrar nefesler ensesinde Mimar Sinan bir köşede hüznü ve merakı besteler Götürü alan ustanın elinde ters tavan üstüne çöker İthal vazolar ışığın önünde zarafeti zedeler hoyratça Mahcup vitraylar yalnızlık zindanında gün sayar Hüseyni makam işgal altında kaçak bir kızın ağzında inler Hamamizade akort ayarı tutturamaz avare metalik sesler Sanatın dibacesi sökülmüş bab-ı hikmet eşiğinde zamansız Payeler pazara düşmüş karar onaylanır iner kalkar eller Ramazan YILDIZ 02.01.2007 Saat:11.14/Darende

Devamını Oku