Binlerce umut ekili topraktan, gurbette çıkar yollarım
Kayıp yağmur, kayıp güneş, kör gözüne vurur acıyı
Fukaralık uzun yolların gözyaşıyla sulanmış gurbetti
Ülkem baharını bekler, bir nisan yağmuru sessizliğinde
Toprağım uzaklara vurur beni
Hasret büyür, acı büyür
Bu yol, bu uğurda candan vazgeçenlerindir
Hayat dibe vurduğunda, umut besleyenlerindir
Düştükçe, ayağa kalkmak için mücadele edenlerindir
Yetimce umutları rüzgârlara savrulmuş kış fırtınası
Yalnızlığın renginde açar yapraklar,
Yalnızlığın sürgününde.
Sevdanın yolları yokuş olur, ateş olur,
Yakar güneş acımasızlığında.
Gönül yarası bu, mavi gözyaşı bu
1.
Köylerimiz vardı,
Bir de umutlarımız.
Köylerimiz yıkıldı,
Fakat umutlarımız hala dimdik ayakta...
Senden uzaklaştıkça sevdim yağmurda ıslanmayı,
Akan gözyaşlarımı kışın soba sıcaklığını,
Giderken attığın her adımı
Düşündükçe dua okumayı
Ve ilkbaharın ilk lalelerini sevdim.
Kır çiçeklerin her bahar dirilen yaprakları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!