hayattan soğudum ateşler içinde
kutup karlarında üşür gibi
ölüm hırkasına büründüm
titreme bitmez şâhikalarda
devrilmek telaşından
mezâr denen çukura indim
meçhul
göklerden yağmurun ne indirdiğii
ancak!
yerden toplumun ruh sureti
caddelerin çamurları
vakitlerden bir yaz götürdü
ümitsiz bir sevdanın neşteri altında
kanıyor yüreğim
nazlı imbatların nağmesine
sevgilinin efsununa vurgun yüreğim
unutmayan yüreği söküp atsam mı
biz hayata yabancı
hayat da bize
biz gerçeklere yalancı
gerçekler de bize
eflakta hayâlen
dünyamı gözlüyorum
hayata bakıyorum
izohips haritasında
bir noktada insan
diğer noktada günâha
bahçemi yabani otlar dikenler kaplayacak
göremeyeceğim belki
çiçeklerinin nasıl açtıklarını
ya da bir gün daha
yaşayamadan nasıl çiğnendiklerini
bulutlar göksüz
kuşlar kanatsız
balıklar susuz
ne kadar hürse
biz de
vatanımızda o kadar hürüz
ağlamaksa bulutlar için yağmur
ağlamaktan gözleri kurudu bugün
yürümek aşksa yağmurda
caddeler dolusu insanlar
o aşk içinde sırılsıklam oldu bugün
bakıp bakıp gülme öyle...
dokunma!
Acıyor her yanım
Dokunma!
ağlayacak gibiyim
elimde ayna düşüp kırılsa
paramparça olur bakışlarım
incinense sevdam...
halbuki dağılan sen oluyorsun...
baharları aradığım umutsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!