Ben Ahmet Eren Erdoğmuş
Ama insanlar Ekâbir'e layık gördüler
Şairim
En azından öyle sanarım
Beni şair yapanlarla aynı sofrayı paylaşır
Her geçen gün yeni bir hikayeye başlarım
Yeni bir bahar hikayesine başlarken
Hamisiydim hasımların
Şitâ mevsiminden sonra gelen
Eyyâm-ı nev-bahar gibi yalancı ademoğlu
Yaşar sanki yokmuşcasına ferdâ
Kaçırır aklını varmışcasına şeydâ
Delildir lerze ile uçarmışcasına cenâh
Delirir hayatında ararmışcasına felah
İktidar olma hırsıdır mahlukâta mazhar
Kibirdir insanı göğe yükselten cevher
Ve fecir kürsüsünden seslenirken yaratılmışlığa
Kübra olduğunu ilan eder fani şaşkınlığa
Unutur adalet terazisi ekber-i ilahî'den
Ama istimâlete muhtaçtır insan
Unutur nereden geldiğini bile aciz zindan
Hamaldır insan zihnindeki kalabalığa
Kamburlaşır taşıyamaz ezilir altında
Ve unutur insan unuttuğunu bile
Üç günlük yaşamındaki tek gerçeği bile
Vefadır ancak hatrı sayılmaz yük
Anlayamaz olduğunu kafes içinde kebûter
Sonra hamûş beşer zannetti kendini hür
Hardan hadîkalar içinde koştu durdu
Kaderinin mürfe olduğundan bi'haber
Sefîd mürgânlar sardı hicabı
Râm oldu kumdan kalelerin muhafızları
Kalplerde yangın çıktı
En geniş meclisler daraldı
Muhtazır bir nısf-ı şeb ile manzûr oldu heyûla
Muhteriz ve tebâh nevha-ger hakim kıldı
Nağme-sâz oldu tanîn ile bozdu sükûnu
Yağdı gökten katre katre gevherîn leyl ile
Gûş duydu korkuyla şitâbân kâfir çığlıklarını
Adalet bir seyl-âbe gibi sardı hicabı
Nümâyân fikirler yağdı gökten berf rîzânı
Yeryüzünü örttü ridâ ile nevha-ger enîn
Gökyüzünü örttü sûtre gibi sehâb zılâlları
İsyan etti ademoğlu
Varlığa
Yokluğa
Yaşanmışlığa
Toprağa
Toprak verdi var eden
Var etti topraktan can
Biçim verdi
Akıl verdi
Bu senin hakkındır
Bozgunculuk çıkarma dedi
Yetmedi ademoğluna
İsyan etti
Kardeş kanı döktü
Devrim korkusuyla yokuşlarda eğrildi
Özgürlüğü unutan ser-te-ser devrildi
Şitâ mevsiminde kuraklık dondurur desti
Tehcir tahkimi azat ruhlarına işledi
Korku girdi kâinatın mesken fecrine
Gönüller bir oldu iktidara ahkam kesti
Zalimler hükmetti divanın gölgesine
Muhalif akıllar ayaklandı, kaos serpildi
Tûde insan gafletleri hakim kıldı yeryüzüne
Sehâblar şükûfe açtı fırtınalara karşın
Yelkenliler belirdi ufukların önünden
Şâh-sâr zılâl etti şükretmedi ademoğlu
Dünyadan kâinata sûtre çekti
Ve görmezden geldi rîzanı
Bir fecir ki yatanlar dirildi
Bir akıl ki akıllar delirdi
Bir devrim ki devrimler devrildi
Bir aydınlık geldi kör oldu gözler
Fikirler çıktı ayyûka
Berf yağdı semadan maveraya
En derin elhân ile gökkuşağından yollarla...
Fecr-i âlâdan göğe yükselen Ekâbir.
Süzülüyor gökyüzünde sanki bir ebabil.
Ahmet Eren Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 10.12.2023 01:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!