Kuru bir yaprak gibi savrulurum,
Şehrin üstüne düşerken yalnızlık.
Bir fincan kahvenin yanında,
Kırk yıllık acı bir pişmanlık.
Ölümün en uzun hali bu;
İçimde kıyametler kopuyor.
Yüzler silik cüzdandaki fotoğraflarda;
Tedavisi imkânsız yaralar depreşiyor.
Bütün hayatım boyunca,
Ne yöne gideceğimi bilmeden çırpındım.
Elimde hatıralara bakıp bakıp,
Yüreğimi bağrından söküp yaşadım.
Kime seslensem ses veren yok.
Yasını tuttuğum hayat vuslat,
Bekleyişle geçen elli üç yıllık pişmanlık;
Her keşke, her seferinde oldu milat.
Dövünüp duruyorum dizlerimi;
İsyanım kalbimi kanatıyor.
Bir ağıt yakıyorum yitirdiklerime;
Aşkın gözyaşları bir türlü dinmiyor.
16 Ekim 2023 / Pazartesi / Ankara
Halil KumcuKayıt Tarihi : 24.2.2025 15:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Pişmanlık, yaşanmışlıkların yükünü omuzlarda taşırken, geçmişin acı verici yankılarıdır; her an hatırlanan bir yara, her ‘keşke’ ise bir dönüm noktasıdır."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!