Doğmuşuz gibi yeniden güneşin çehresinde,
Üsküdar'da deniz kokulu şekerler ellerinde.
Günün henüz en koyu ve penceresiz köşesinde,
yaşlı bir banka emanet sırtımız,
İstanbul sanki parlamış gözlerinde.
Ah şu tomurcuk yanakların,
ne çabuk filizlendi de büyüdün.
boyun arşa ramak kala,
kaç uçurtmayı rüzgarda ürküttün?
Doğmuşuz gibi yeniden güneşin çehresinde,
Üsküdar'da yosun kokulu damlalar kirpiğinde.
Günün henüz en yalın ve dar ikliminde,
dört köşe yalnızlığa emanet yüreğimiz.
Ah Pera,
Biz birbirimizle ne yapacağız dersin.
Adımlarınla bak, bir gece bir gündüz oluyor,
sadece bize ait sonbaharları,
yemyeşil gözlerin avutuyor.
"Haydi Abbas vakit tamam."
Bilirsin severim bu sözü.
Söyler söylemez kalkıp omuzlarımdan,
tekrar düşüyoruz uzakların bağrına.
Ah Pera,
Üsküdar senin kadar güzel olmasa da,
bir vapur saçların gibi denize savrulmasa da
yine de güzeldir bu şehir.
Haydi bekletmeyelim martıları.
Hayallerine açılan pamuktan kapıları,
bizsiz bırakmadan gidelim,
vuralım zirvesinde sıra dağları
Biliyor musun Pera,
şimdi seninle yürürken,
mahur besteli kaldırımlarda,
yaşamak geliyor içimden.
Korkunç bir infilak eşiğinden,
ufuklara savrulurcasına,
yakalamak istiyorum saklanan zamanı.
Saklamak istiyorum avuçlarımda,
seni biriktirdiğim her ânı.
Kayıt Tarihi : 12.12.2023 21:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!