Hep Ben
Sevgili anlatır, engin sesiyle
Bu sırra ekilen gül bestesiyle
Onunla bin alemde veya sonsuzda
Bana günahlarımın yandığını söyle
Bedenim iki gözüm, yoğrulan topraktan
Bir gözüm isa,bir gözüm muhammed
Kin,dünyanın damarlarında yeşeren afet
lanet,zamanın içine işlenmiş yılan
Şimdi bunlar dünyanın efendileri
İsa'yı çarmıha geren zihniyet! ...
Dağlar,
Denizler,
Irmaklar,
Ve her şey.
Yağmur gıpta eder her birine
Ve bir kartpostal
Her fikir bedenimizde bir demet gül
Karanfiller rengin içine akıtır
Umudun yüreğinde çırpınıyor ay
Canımda patlayan bomba senden şerefli
Çığlıklar gerili kalbimizde
Güneşin ulaşamadığı yeri çevirmem
Ben kara sevdayı dokuyanım
Ben karıncaların yolundan giden
İsterse gök eğilip başımı okşamasın
Zamandan soyulan rengime bakın
seni benim üstüme yollayan kim
koptuğu yerden kopsun her şey
zaten ben geçmişim geleceğimden
yaprakla beslenir yağmurla konuşursun
köklerin derindeyken geceler tüner dallarına
rüyaları gören gözlerin gözleriydim
Güneş tutunur ayın nazına
Senin zamandan haberin var mı
Kor dökülür ellerime
Senin zamandan haberin var mı
Düşmüşüm saçlarına uzar yollarım
Tünelden çıkıyorum
Hala ağır yürüyor kanım
kalbim dayan artık
sabaha başını koydu gün
Bendeydi sabırların tükeniş korkusu
Düştü ömürden bahar
Sevdalardan kül kaldı
Bırakıp gitti herşeyi
Gül dudakların kaldı
Yaşlar çekildi gözden
Ömürler köprüdür, canlar köprü
Bir hüzün geçer, bir dolu neşe
Bir bizi aldatır bulutların güzelliği
Bir hayal uğruna delikanlıyız
Örümcek ağına takılan bu şehir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!