Kızıl gül kokusu yaktı yüreği
Derdim çoktur nasıl anlatsam bilmem
Sevdayı yoğuran umut küreği
Serdim uykuları ağlarsam gülmem
Ne dersen de artık, dönüş yok geri
Ve şimdi sınırındayım her şeyin
Aşkın, sevginin, vesairenin
Yaşamak, umut etmek, direnmek
Gözlerinde bilincimin derinliğini bilmek
Ve şimdi sınırındayım her şeyin
Sabahın köründe seviyorum seni
Günün ortasında seviyorum
Akşam üzeri seviyorum seni
Gece yarısında seviyorum
Seviyorum...
Mevsimlerden yaz
Vakit akşam üzeri
Sıcak mı sıcak
Ve meteliksizim
Ve sensizim
Yani kimsesizim
Hani bizim ırmaklarımız vardı
Akardı...
İçimizde sevda değil
Sevdanın ateşi yanardı
Yakardı...
Âciz düşler ortasındayım
Uzun geceler yarısında
Hicran buğusu ömrüm
Kahrım kendime
Ölmek istiyorum yaşam içinde
Kendi ellerimle...
Kar yağıyor tipi halinde
Üşüyorum
Taş duvarlarda yankılanırken
Fırtınanın korkunç sesi
Seni düşünüyorum...
Onlarca şiir
Yüzlerce dize
Binlerce harf düştü kalemimden kâğıtlara
Bildin hepsini
Hepsini gördün
Hepsi senindi
Hiçliğin telaşındayım şimdi
Bu uzamış sakallar
Bu kararmış tırnaklar
Bu sararmış dişler
Bu yontulmuş düşler benim mi
Yoksa yok olmuş bir hiçin mi? ! .
Kırılıyorum ağaran şafaklara
Bir yanım alev
Bir yanım duman
Doğan güne sesleniyorum
Elimi uzatıyorum güneşin saçlarına
Yanamıyorum
Sevgili Özgür Kökturk abim. Sevgilerimle, inanıyorum ki yüz yıl sonra okuyacak insanlara güzel mesajlar verdin. Tanıştığımız için memnun oldum.
Bir gelinciğin kanayan gülümseyişi olsun bu yaşında senin hayatına sunulan kırmızı el....Neden el,deme sakın.O el dokunacak sana sıcacık ve şevkatli.Mevlamın hakkı için tüm karanlık yanlarını ağartacak bir şafak lezzetinde ve yumacak gözlerini senin ağladığın gözlerden....Sen bu yaşında bu elle veda ...