Geçiyormuş sayılı zaman
Ömürden ağır ağır
Bir bakmışsın farketmeden
Sona gelmiş bitmiş ömür
Ne gül kalmış ne de gonca
Yüreğime ateş düştü görünce
Sandım yeni doğdum seni sevince
Yazlar bitip güz ayları gelince
Attı poyraz sele beni sevdiğim
Boranmıydı senin vatanın yurdun
Bu hayatın kanunu bu yaşıyorsan vazgeçemezsin
Kimler geldi kimler geçti bu bayrağı düşüremezsin
Sana emanet vatanı ölsen bile terkedemezsin
Başı kınalı yiğitler dönmedi sen de dönemezsin
Dağlar yürür hele bakın toprak nasıl ayaklanıyor
Sonbahar,
Kışa ramak kala başlangıcı
Üşümelerin.
Canhıraş yakarışı,
Unutulmadan son bir canhavli
Sevdaların.
Geceler ayaz üşütür
Kırağı bağlar kipriği
Ülküsü Turan düşüdür
Nerede şimdi sevdiği
Uzanmış yerde yatıyor
Günler geçer aylar geçer geçer de yıllar
Bir çocuktur büyümez hiç masum anılar
Sabah akşam tam karşımda puslu aynalar
Söyle ayna söyle bana nerde gençliğim
Dalgalanan saçlarımda tek beyaz yoktu
Boz kayalı şu dağlarda gezerdim
Kar eriyik ırmaklarda yüzerdim
Susadımmı kaklıklardan süzerdim
Attın gurbetlere beni ah felek
Süremedim sefasını dünyanın
Uçtu gitti bir kuş gibi elimden
Eyvah ile tükettiğim yıllarım
Ardımdan sıra süzülüyor gözümden
Şu ömrümün hazanına varmışım
Gittikçe ardımda dert sıralanır
Baktıkça maziye göz karalanır
Hatırımda kalan boyun büküşün
Soldukça hayali can yaralanır
Talihe ne deyim yazı yazılmış
Beydeğirmeninden giren içeri
Avcı dostu çatalburun karşılar seni
Baç köprüsü ile Molla Kerimi
Anmadan rast gitmez Tarsuslunun işleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!