Sözlerin deprem sanki
Yıktı dağıttı beni
Hiç yaşanmamış gibi
Dillerdeki sevdamız
Unut deme olmuyor
Geceler söylesin yalnızlığımı
Duy ey yar ne olur bu çığlığımı
Bir temmuz gününde o yaz akşamı
Ateşler içinde bıraktın beni
Yürürken yollarda seni düşünmek
Günün alevinde yok olan
Son nefesiydi belki de sigaramın
Uzakların uçsuzluğuna özlemle
Bilinmez bir hasretle
Acımı damıtmıştım
Yürek yanık ciğer pare
Içinde dinmez bir yare
Sızına gurban olurum
Dertlerine olam çare
Başımdaki tacımsın sen
Garip Başım
Ne umdun da neler buldun
Gülem derken ağlar oldun
Sen kimlere güvenmişsin
Şehirde boğuluruz
Dağlarda duruluruz
Belkide yoruluruz
Gel be reis gidelim
Çocukluğumuzu geri verseler almam diyen olur mu acep?
Şöyle geçmişe bi gidivirip gelsek
Yelli zeytin den gargasekmeze dogru bakarıkan goca dölekte öklenen gısıraamız palangı garnının altına devirse
Keşbükündee gayfeden gelip de latifin çitliğinden okarı dogru sengiden dedeminen garşılaşsak
ebem ileengerde yukalı bulgur pilavı yapsa da topacıınan yisek
depekinnikden seertsek yengicenin davar çanlarının arasından yengiyire doğru denge bacayı görünce bir tevir olsak
Maziye el salla gidenler bak çoktan gitti
Gençliğim mesela umutlarım hepten yitti
Hayaller tükendi gördün ya sabır da bitti
Boşverdim aşkı ben unuttum gel sen de unut
Unuttum unuttum gömdüğüm anılarımı
Koştum yorulmadım canım senin peşinden
Usanmadım boranından ne de kışından
Yıllar oldu saçlarımda kara kalmadı
Seveceksin bundan gayrı çare kalmadı
Kapkara bir sevdaydı içerimde yanan
Öyle derin kızıl kor gibi
Asılıydı yüzümde hüzünlüce duran
Kayıp etmek seni sır gibi
Ben gidince ardımdan acı söz söyleme
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!