Bir tabut geçirdiler önümden
Eller üstünde değil
Bir tabut bir ölü demektir
Bilirsin....
Tabutta sen vardın Suzi
Peşinde sürüklediğin
Bir düştür yaşamak
Belki hiç yaşamadık ama
Hep yaşadığımızı sandık
Dün sümüklerimizi çekerdik
Oyun oynarken sokaklarda
Şimdilerde çile yumağı olduk
Dost mutluluktan uçuyorum inan bana
Suya havuz yaptırdım tam yirmi tonluk
Bahçeyi doldurdum meyve fidanlarıyla.
Arasına diktim çeşit, çeşit sebzeler
Su yollarına fesleğenler kral kızları diktim.
Yakın bir koyun çardağındaki gübrelerden
Yandım dost yandım ta ciğerimden
Ateş fışkırıyor inan her yerimden
Yetiştirdiğim sebzeleri her hafta
İlçemizin pazara götürüyorum ya
Orada rastladım gönlümün sultanına
Nasıl çarpıldım bilemezsin
Çölde Susuz kalmışçasına
Çölde yolunu kaybetmiş yolcu
Gördüğü seraba ulaşmak için
Son gücünü nasıl harcarsa
Sana öylesine koşuyorum umutla
İşte böyle dost işte böyle başıma gelenler
Gizlemek nafile her kes duymuş olan biteni
İnan bana dost kahveye çıkamaz oldum
Karar verdim bu kenti terk edip gitmeye
Yaş yetmiş iş bitmiş derler adama ama
Ben atmışında tükenmişim inan bana
Dosttan Dosta Mektuplar 2
Sitemle başlamışsın mektubuna
Dost dostsa eğer gerçeği söyler
Kırkından sonra azanı teneşir paklar
Atmışında sekseninde azmışsınız
Çevrenizden bile utanmazsınız
Hüzünlü Günlerim
Hüzzam şarkılarının nağmeleri
Bir hüzün seli gibi akarken gönlüme
Nice olumsuzluklar dizilir
Gözlerimin önüne
Karlar beyaz bir çarşaf gibi
Bir gece ki karanlığı aşılmaz.
Bir gönül ki aydınlığı hiç bulmaz.
Ben bu karanlıkların bahtsızıyım.
Sabahsızdır benim tüm gecelerim.
Kimileri gönlünce yaşarken,
Aydınlıklar ve mutluluklar içinde.
Kar yağıyor kar
Yağar ya
Okullar tatil olacak
Çocuklar kar topu oynayacak
Sokaklarda, caddelerde
Kahkahalar atarken düşecek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!