Yine Gelmedin
Dün on yedi nisandı
Çok büyük aşkımızı
O gün gömmüştük maziye
Yine de dostça ayrılalım demiştik
Ve her on yedi nisanda
Unutmak ve unutulmak en kara yazgı
Kapanmak bilmeyen yaralarla yaşar
Seni unutamayan o eski sevgili
Unutulmak nasıl bir acı tattın mı sen
Yıkılışı, yok oluşu hiç yaşadın mı
İntiharı düşledin mi en güzel olgu gibi
Palmiye Gazinosunda
Ne zaman yolum düşse İzmir’e
Ayaklarım sürükler beni
Palmiye gazinosunun olduğu yere
Hep boş olur oturduğumuz masa
Sanki bizi beklercesine
Sahile gideceğim bu gece,
Karanlığın ve sessizliğin,
En yoğun olduğu yerde.
Seni düşleyeceğim.
Geçmişte kalan o güzel günlerimizi
Anımsayacağım vefasızlığınla birlikte.
Bir içim su gibiydi, güzelliğinin yoktu emsali
Bir vefasıza kaptırınca gönlünü, iflah etmedi
Şimdi o, bir sokak çeşmesinden beter bir deli
Kimler geçmedi ki üstünden aklını yitirdiğinden beri
Gel diyene hayır demedi, güle oynaya gitti
Aç bedenler, hayvandan beter doyarlarken üstünde
Bir Dosttan Dosta Mektuplar
Dost son mektubunu okuduğumda şaştım kaldım
Bunca başından geçenlerle halen akıllanmadın
Bu yaştan sonra bu genç merakını anlayamadım
Bir yuva kurmaksa amacın dengini neden aramadın
Adalet mi Bu
Tanrı adildir dediler inandım
Kimine kaşıkla
Kimine kürekle verdiğini
Çok geç anladım
Bu ne iştir anlayan beri gelsin
Anılar diken diken tırmalar yüreğimi
Ve ben Mutsuzlukla altında sabahladığım
Deniz kenarında ki söğüt ağacını
Vefasızlığınla anımsarım bir bir
Bir hıçkırık düğümlenir boğazımda
Sahilde yürüyorum yapa yalnız,
Yitik umutlarım peşimde,
Ayaklarım beni sürüklüyor,
Karanlığın en yoğun olduğu yere.
Yakamozların alev alev olduğu,
Kayaların denizle kucaklaştığı yerde,
Doğumla ölüm arasındaki
O yaşam adı verilen yoldan
Kimler geldi geçti bir bilsen.
Nerede şimdi o tahtlar deviren
Kelleler uçuran şahlar, imparatorlar.
Tarih sayfalarında kaldı şanları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!