Bu gün ben,
Küçük parkta,
Küçük parktaki sokak köpeği kadar yalnızdım.
Ve küçük parkta,
Bir sokak köpeği
Küçük parktaki ben kadar yalnızdı…
Turna nasıl bir kuş anne?
Ben hiç turna görmedim
Gider mi gerçekten özlediğinin yanına
Sevdiklerine haberler gönderir mi?
Onlardan haber getirir mi?
Geceden şehre giren telaşlı bir yıldız
Yanıp sönüyor durmadan
Bir şeyler var söyleyeceği sanki
Sanki bir haber
Milenyum turnası bir yıldız sanki…
Mardin ‘de,Kızıltepe’ de
Deyecek elleri önce sana
Gözlerini söküp yerlerinden
Atmak isteyeceksin
Sonra boynuna ve gerdanına dokunacak dudakları
Kendini, boğmak isteyeceksin…
Gecenin en erkeni belki
Ama sen
Sabaha kadar beklemişim de sanki
Sensizmişim
İşte en az o kadar yoksun…
Hiç bir vapur yaramaz hiçbir denizi,
Barış Manço Gemisi’nin Marmara’yı yardığı gibi...
Manço,
Marmara’yı yara yara karşı kıyıya gidiyordu,
Ve sanki karşı kıyı artık benim memleket sınırlarıma girmiyordu...
Pencerede bir perde
Hep orada
Kaldırıyorum perdeyi
Bir de ne göreyim gökyüzü yok
Tam yirmi beş çift çerçeve…
Sonu gelmez bir yolculuktu bizimkisi,
Eski aşklar gergefinde,
Işık tutsada,
Simsiyah denizimize mehtabıyla aykız,
Biz eski hüsranların peşindeydik...
Belki de hep başlamak istediğim hevesle,
Ve hep neyselerle bitirdiğim sen,
Kendine iyi bak ben yokken...
Aşkı yaşayın, dilediğiniz gibi hem de, hırçınlaşarak, çocuklaşarak bazan ve sinirlenerek, üzülerek yaşayın aşkı…Aşkı yaşa Hüseyin, artık sana sadece bunu söyleyebilirim, ben artık son olarak sana bunları söyleyip bu yaşayışı ve bu fikrin özgürlüğünü sana bırakıyorum.
Bildiğimiz gibi yaşa Hüseyin aşkı, doya doya yaşa bil ki kaybedebilirsin karşındakini olabilir, ama bildiğimiz gibi yaşa aşkı Hüseyin, bağıra çağıra yaşa aşkı sakın yalan söyleme, içinde biriktirme kelimelerini yahut hüznünü, sevindiğini aynanda belli et mesela, mantıklılık budalalığına sakın düşme.Bil ki evet kaybedebilirsin, ama her kaybediş; bir kaybediş daha kazanmaktır.
Çocukça yaşayın aşkı.Çocukça yaşa aşkı Hüseyin, arkadaşım Hüseyin bildiğimiz gibi yaşa aşkı…Sahneler hazırlayıp, provalar yapmadan,” yeri geldiğinde bunu da söylerim “ demeden yani; sinirlendiğin, kırıldığın ve üzüldüğün ne varsa orda oracıkta belli ederek, içine atmadan..Dedim ya çocuk gibi yaşa aşkı…Çocuk gibi yaşayın aşkı..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!