Bitmeyen bu aşkın esiri oldum
Şu sevdadan sende geç geçebilsen
Kuru yaprak gibi sararıp soldum
Sende bu şerbeti iç içebilsen
Gittiğim yollar kalmadı geçtim
Mansur gibi sende günün birinde
Bir gün hangi darda asılacaksın
Söz söylerim elbet yeri yerinde
Bir gün hangi darda asılacaksın
Yüce dağın başı elbet kar olur
Ayrılalı bende o nazlı yardan
Gezen bir zaman gurbet elleri
Belki kurtulurum belki bu dardan
Yazayıım bir zaman gurbet elleri
Acep neye varır bilmem hallerim
Varım yoğum elden alıp
Gurbet ele mecbur etme
Başım taştan taşa çalıp
Gurbet ele mecbur etme
Tutunacak dalım mı var
Tarih sahnesinde yerini almış
Güneşin şehiri şu vanım benim
Asırlardır dimdik ayakta kalmış
Güneşin şehiri şu vanım benim
İnci kefal balık olur gölünde
Terk ettim kendimi kendi kendime
Ölüp gideceğim günün birinde
Engel olamadım gönül bendime
Ölüp gideceğim günün birinde
Döndükçe bu dünya akacak zaman
Yakışmışlar birbirine
Güle bak o bülbüle bak
Gider bülbül gül yerine
Güle bak o bülbüle bak
Niye eyler cevri cefa
Yeter daha ağlatma yar
Gülecek çok halimiz var
Derde derman eder mi kar
Yolacak çok gülümüz var
Bir gülüşün bana yeter
Güleser güleser
Mendilimi güleser
Ben alıp koklayanda
Koksun mendil güleser
Güle bak güle bak
Ne haldeyim bilir mİsin
Güller bana diken oldu
Gel desem de gelir misin
Yollar bana diken oldu
Geçmez oldu yara nazım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!