Sen gittin gideli şehrimden
Haziran ortasında
Yağmur yağıyor bu şehre
Ve bu sensiz şehrin ıslak sokaklarında
Her kadın
Sana benziyor
Gözlerin okyanus açıklarında gizli
Saçların güneş ışığında
Ellerin pamukta gizli
Dudakların kirazda
Ruhun ormanlarda gizli
Derin bir maviliğin içinde uyandım bir gece
Sonunu bilemediğim tahmin edemediğim bir düşe
Korkulardan sıyrıldım ardından vazgeçtim kaçışlardan
Sevgiye soyundum; kandırılışlara, kendimi kandırışlarıma inat
En karanlık günlerimden birisinin gecesinde tanıdım seni
Kendimi kandırdığım günlerin en soğuğunda, sonuncusunda
Yine doğuyor kanlarından süzülerek
Güneşe karşıt yine bir yandan
Bir yandan da yapabildiğince aydınlatıyor
Güneşin terk ettiği bu kenti
Soğuğa çare değil belki
Ama yalnızlığa bir tutam umut veriyor
Ne çok özledim seni
Bir yıl oldu görüşmeyeli
Ama hala kütür kütür tenin
Yusyuvarlak bedenin
Ağzıma atıp ısırdıkça boynundan
Içim gıdıklanıyor ekşi suyundan
O gün görmeseydim o deniz gözlerini
Belki bu yalnızlık bu acı kaplamazdı içimi
Yaşamazdım aşkı ayrılığı böylesi
Ne de çekerdim sensizliği
Ya da zaman geri dönebilseydi
Ve o anlar değişseydi
Gece kefenim olur soğuk yatağım mezar
Gözlerimi kapatamam korkarım ölümden
Bir anda sevdanla çalkalanır yüreğim
Haykırırım adını yalnızlığıma sessizce
Sesim boşluğa karışır karanlıkta kaybolur
Yalnız varlığın bilmek hayat gücüm
İçim bir acayip yine
Sözlerini öyle anlıyorum ki
En masum kelimende bile
Görüyorum seni ne kadar sevdiğimi
Kendime kızıyorum içten içe
Aklımda bir aşkın var
Bir SEN!
Hasretim ellerine gözlerine
Aklımda olsan da göremiyorum
Yalnız hayal edip söylüyorum
Sense karşında sessizce durmuş
Sana hiç söyledim mi
Ellerimin titrediğini
Nasıl özlediğimi seni
İçimin üşüdüğünü yokluğunda
Sana aşık olmak mı bana acı veren
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!