Beydağı önü yazı,
Çalayım telli sazı,
Beni benden eyledi,
Dostlarım elin kızı.
Beydağı önü bostan,
Malatya ilçeleri,
Şu cihanın gülleri,
Şakıyan bülbül gibi,
Şarkı söyler dilleri.
Hekimhan’ın taş hanı,
Âlem hayran senin sultan suyuna,
Atların destandır dile Akçadağ,
Bahri kayısı dikmiş dere boyuna,
Benziyor her yanın güle Akçadağ.
Dünyaya nam salmış köhnü üzümü,
Abdülmecit zamanında kuruldu,
Hizmet için Albayrağ’a sarıldı,
Ne usandı ne de bir gün yoruldu,
Vatan dedi bizim polislerimiz.
Bin sekiz yüz kırk beşlerden bu yana,
Yüze güler bahçelerin bağların,
Miski amber kokar güllerin Urfa,
Sembolüsün asırların çağların,
Atmış tüm cihana kolların Urfa.
Âşıkların söyler sesi gür çıkar,
Allah seda vermiş sesi güzele,
Der güz gelir bağlar döner gazele,
Söz uzanır gider isem ezele,
Meşakkatli geçmiş yılların Urfa.
Eyüp mağarası kutsal bir yerin,
Uzanır Urfa düzü,
Âşıklar çalar sazı,
Urfa da bir güzel var,
Güle benziyor yüzü.
Urfa içinde güller,
Bir seher vaktinde tanıdım sizi,
Sözlerin gönlüme huzur veriyor.
Güz ayları yakın bitirdik yazı,
Fidanlar sessizce selam duruyor.
Kaynaşan bulutlar ağıt yakıyor,
Kayısı dalda sallanır,
Şekerlenir ballanır,
Malatya kayısıları,
İlden ile yollanır.
Üzümler sıra sıra,
Şu fani âlemin garip halleri,
Bazen bülbül ağlar bazen gül ağlar,
Deprem felaketi vurdu yılları,
Zaman ağlar günler ağlar yıl ağlar.
Kimisi bürünmüş süslü çuluna,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!