Arguvan’ın yolu taşlı,
Güzelleri kalem kaşlı,
Sevdiğine kavuşmayan,
Güzellerin gözü yaşlı.
Dostlar ihmal eylemeyin,
Seher vakti bülbül öter güllerde,
Ilgıt ılgıt eser yelin Arguvan,
Mızrap dile gelir usta ellerde,
Yürekleri yakar dilin Arguvan.
Ilgıt ılgıt eser yelin Arguvan,
Yaz baharda coşar selin Arguvan
Size hasret kalmak beni üzüyor,
Bana şu dünyada umut verenler,
Hayaliniz şu gönlümde geziyor,
Zor günümde baş ucumda duranlar.
Sizinle açıyor gönlümde güller,
Şehirde hareket başlar,
Zamanında biter işler,
Kim bilir böyle giderse,
Yerine oturur taşlar.
Çarşı Pazar sessiz kalmaz,
Arz edeyim efendime beyime,
Eller gibi gülmek benim neyime,
Bugün hayalimde gittim köyüme,
Anılar gönlümü çalmış neyleyim.
Ne söylesem deli gönül hardadır,
Efsane şehrime dumanlar durmuş,
Haniye yeşilin alın Malatya,
Asrın felaketi bağrında vurmuş,
Susmuş konuşmuyor dilin Malatya.
Soldu nice narin dalın Malatya,
Çile dolu geçti gençlik çağların,
Acı yüreğinde kor oldu babam,
Güz gelmeden soldu yeşil bağların,
Saçların bembeyaz kar oldu babam.
Önüne geçilmez çağlayan selin,
Kaysılar sarı sarı,
Sarmış bizim diyarı,
Malatya kayısıları,
Kışın yaşar baharı.
Sürü yolda geliyor,
Kayısılar sıra sıra,
Olunca sarkar yere,
Malatya kayısısını,
Göndermişler Mısıra.
Dereler suyla dolmuş,
Her nereye gitse mahcup babalar,
Zamane evladı kıymet bilmiyor,
Yavrum yavrum diye durmaz çabalar,
Mahcup babaların yüzü gülmüyor.
Durmadan koşuyor bir ömür boyu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!