Yavrum sen bencil zalime,
Uyupta gitme peşinden,
Aman ha sözde alime,
Uyupta gitme peşinden.
Razı ol yağsız çorbaya,
Rüya gibi geçer ömür,
Dert çekip ağlama gönül,
Kırık kalbim olmaz tamir,
Dert çekip ağlama gönül.
Ne olur ısrarı bırak,
Siz gittikten sonra deyişti alem,
Her yan bencil insan doluyor baba,
Menfaat uğruna verirler selam,
Gariplerin yüzü soluyor baba.
Usta yardım bekler oldu çırakta,
Garip bülbül gibi feryat ederim,
Gönül ağlar durur yar kail değil.
Onun için diyar diyar giderim,
Gönül ağlar durur yar kail değil.
Yanıyor yüreğim ateşe dönmüş,
Derdin beni yerden yere atıyor,
Her gün ah çekmekten usandım gurbet,
Gönlümdeki güneş battı batıyor,
Her gün of çekmekten usandım gurbet.
Umut kervanında seyre dalmışım,
Çağırsam duymazsın yol hayli ırak,
Ne işin var yarim gurbet elinden.
Ansızın gidince eyledim merak,
Ne işin var yarim gurbet elinden.
Esen rüzgârlardan haberin aldım,
Bir sessizlik çöker akşam olunca,
Gurbetin toprağı taşı yabancı,
Hüzün sarar ufka seyre dalınca,
Üşütür garibi kışı yabancı.
Sılayı özlersin bağlar bozulur,
Yalçın kayalarla narin dizilmiş,
Ilgıt ılgıt eser yeli Harput’un,
Süt kalesi gelin gibi süzülmüş,
Olmuş asırlarca dili Harput’un.
Balak Gazi barış için at sürmüş,
Gözlerim karardı başım dönüyor,
Bilmiyorum doktor beyim hastayım,
Gönlümde parlayan yıldız sönüyor,
Bilmiyorum doktor beyim hastayım
Yüreğim sızlıyor kara yastayım.
Dostlar kolay idi dünyanın işi,
Hakkın kelamına sadık olsaydık,
Hiç kimse çarpmazdı ahbabı eşi,
Hakkın kelamına sadık olsaydık.
Zenginler fakiri hakir görmezdi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!