Bu ağaçtan tahta çıkmaz,
Boşuna gam yeme Kaya,
Abı hayat olsa akmaz,
Ömrünü geçirme zaya,
Dalı var gölgesi yoktur,
Bereketle dolu ekmeğin aşın,
Onun için alem koşar Türkiye’m,
Medeniyet kokar taprağın taşın,
Öğrenen medeni yaşar Türkiye’m.
Altın sayfaları ecdadım yazdı,
Önceden geldi haberi,
Nur kapladı göğü yeri,
Doğdu rahmet peygamberi,
Beş yüz yetmiş bir yılında.
İnsanların yüzü güldü,
Bu yollar geçilmez yollar,
Ne olur gör beyim,beyim.
Tutmuyor dermansız kollar,
Bir kere sor beyim,beyim.
Hastadır kıvranır çocuk,
Görkemli binalar hanlar diksekte,
Toplu yaşamaya alışamadık,
Kendimizi yükseklerde görsekte,
Medeni dünya’ya ulaşamadık.
Soğuk olur garip kuşun yuvası,
Bir goncaya meyil verdim,
Deli gönül arar durur.
Dinlemez feryadım derdim,
El aleme sorar durur.
Solgundur gülmüyor yüzüm,
Candan sevdim gonca gülüm,
Orgun orgun arar gönül,
Susmaz oldu can bülbülüm,
Orgun orgun arar gönül.
Sevda acı verir bize,
Gözünü Kırpmadan cihada gidip,
Vatan için şehit oldu Mehmedim,
Bu uğurda canını feda edip,
Yüce mertebeyi buldu Mehmedim.
Halk tek vücut olmuş hazır yanında,
Solar demet, demet kırmızı güller,
Gönül sana Mevla gibi yar olmaz,
Baykuş boy gösterir göçer bülbüller,
Gönül sana Mevla gibi yar olmaz.
Nedir bu gürültü nedir bu duman?
Hayata başlarken gül yüzün gördüm,
Gönül bahçesinde ser öğretmenim,
Gönlümde sevginle bağları ördüm,
Sanki bana oku der öğretmenim.
Tatilde sizinle doksan gün geçti,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!