YORGUNUM
Kırılmış kolum kanadım tutmuyor,
Yollar uzun ben yorgunum sevdiğim.
Kalp taşlaşmış taşa sözüm geçmiyor,
Yollar uzun ben yorgunum sevdiğim.
YUNUS GİBİ
Vahdet çağlayanından gönüllere yol bulup,
Her kapıyı çalarak gezelim Yunus gibi.
Çaresize arkadaş dertliye dermen bulup,
Nefsimizi taşlarda ezelim Yunus gibi.
YUSUF GİBİ
Yusuf gibi kuyuya çaresiz atılmışım,
Mısır’a köle diye aşkımla satılmışım,
Yaşamadım seninle doyasıya mutluluk,
ZARİYAT SURESİ
Mekkidir. Adını birinci sureden alır. Sure bu isimle meşhur olmuştur. Başka bir isim almamış. Nüzul sıralamasında 66, sırada, Ahkaf ve Gaşiye surelerinin arasına yerleştirilmiştir. 10, yılın sonu veya 11, yılın ilk yarısında nazil olmuştur. Konusu: baştan sona yaratılmışlığın amaçlılığı ve anlamlılığı, ahiretin mutlaka dünyanın öbür yüzü olduğunu, hesaptan ve Allah’tan kaçınılamayacağının ve hesap verileceğini anlatır.
1. Baştaki “vav” kasem, yenin “vav”ı. Cevabı olmayan yemin “vav”ları. Ya düşün diye ya da değerini bil diye çevrilmeli. Burada düşün, tozu-dumana katarak saçıp, savuranı. Rüzgâr-yağmur-bulut üçlüsünün muhteşem müdahalelerden geçerek yeryüzüne inişinin süreci anlatılmakta ilk dört ayette.
2. Ağır bir yük taşıyanı.
YİTİRDİK
Tükenmez dediğimiz kaç kalemi bitirdik,
Nefsimizin peşinde koca ömrü yitirdik.
ZİLZAL SURESİ
Adını ilk ayetinden alıyor. Deprem manasına gelir. Mekkidir. Konusu: Adalet ve ahiretin gerçekliği.
1. Bu deprem yeryüzünü kapsar. 7 şiddetinde deprem bir plakayı oynatır, biraz zarar verir. 15 şiddetindeki bir depremde kıtalar yer değiştiriyor. 21 şiddetinde ise yeryüzü dağılıyor. Ey insan! 7 ye gücü yetenin 21 e yetmez mi zammediyorsun?
2. Maddi, manevi ağırlıklarını dışarı attığı zaman. Yeryüzünün içinin dışa çıktığını düşünebiliriz. İlk tefsirciler, kabirlerin dışarı çıkması şeklinde anlamışlardır.
3. 4. Yeryüzü dile gelecek ve haber verecek. Allah’ın gücü yeryüzünü konuşturacak.
ZİNDAN VE CENNET
Zulüm yıldırmaz bizi ne işkence eziyet,
Kalpte iman olursa zindanlar bile cennet.
ZUHRUF SURESİ
Zuhruf: süs altın anlamına gelir. Mekkidir. Ha-Mim ailesinin bir üyesidir. Nübüvvetin 9, yılında Şura süresinden sonra inmiş olmalıdır. İniş sırasına göre 62 veya 63, sırada yer alır.
İlahi inşa projesi olan vahiyden söz eder. Vahyi, ölü toprağa can veren bir yağmura benzetir. Hak ile batılın, iyi ile güzelin tarifini yapar. Yol izleyenlere, babasının yolunu izlemeyen İbrahim’den bahseder. Asıl atanız İbrahim’dir. Onun yolunu niye izlemiyorsunuz. Eğer yanlış yol babanın yolu da olsa, ben o yoldan gitmem dedi.
1. Vahiy, başı gökte ayakları yerdedir. Başa ulaşmak için ayaklardan başlamak gerekir.
2. Veya bu kitabın kıymetini bil. Allah’ın insanla konuşması ne muhteşem bir şey olduğunu bil. Vahyin kıymetini, vahyi anlamaya çalışanlar bilir. Kıymetini bilmeyenler nasıl şükretsinler ki, tatmak lazım.
ZULÜMDEN NURA
Bir devir ki cehalet ilim gibi revaçta,
Ne kadar köklü olsa meyve yok ki ağaçta.
ZÜMER SURESİ
Zümer, gruplar manasına gelir. Mekke’de nazil olmuştur. Medine’ye hicrete yakın bir dönemde inmiş olmalıdır. Ana teması tevhittir. 57. Sırada inmiştir.
1. Aziz ve Hâkim sıfatları sadece Allah’ı nitelemiyor. Aynı zamanda Kur’an’ı da niteliyor. Vahye nesne olarak baktığımızda Kitabına uyduruyoruz. Özne olarak bakınca kitaba uyuyoruz.
2. Feğbudilillah: Aczin farkına varıp sadece ona ibadet ve kulluk etmek. Ben bana yetmem Allah’ım, sen bana yetersin Allah’ım. Sana kulluk etmezsem, etrafımda kendine kul olacak binlerce etmen var. Ben sana kul olacağım.
Yığın yığın olsa da,dağlar kadar günahım,
Senin şanındandır af,affet bizi Allah’ım.
Yüreğiniz dert görmesin.Dualarınız kabul olsun.
Neredeyse bir yıl olacak siz benim bir şiirime lutfedip görüş bildireli. Utanarak itiraf ediyorum ki şiirlerinizi okumaya bugün başladım. Antolojiye eskisi kadar sık uğrayamıyorum. Okuduğum iki şiiriniz diğerlerinin de çok güzel olduğunun habercisi. Allah nasip ederse hepsini okuyacağım. Selamlar...