Tarih sayfalarında asil Türkiyem,
Sana ben inkılap yatağımı desem,
Sana düşman barındıran yurt mu desem,
Sana hep gerileyen vatan mı desem,
Öyle olmana yazık canım Türkiyem:!
Sorulmaz mı
Ruhumu, kimsesizlik işgal etti küçükken,
Tenim dertten yoğruldu, şikâyetim felekten.
Ölümü çağrırım, hiç ses yok azrailden,
Tesellimiz mektuptur, o da gelmiyor evden.
Alına küçük yaşta, kötü yazı yazılmış,
Gittikçe dert çoğalmış, kalbimizde yer almış,
Tatlı geçen hayatımız,babamla yok olmuş,
Öksüz kaldık, derdim çok, kardeşimle ölsem mi?
Bilmiyordum ölmek nedir, küçücük çağımda,
Gençler aşka susayıp aşkı bahseder,
Aşk acısı hatıram mazide vardır.
Güzel kızı içimde etmiştim ezber,
Çile dolu içimde yaralar vardır.
Sıcak yanak, dudağı, öptüğüm anlar,
Haklı olanlar er geç bulur bulandıranı,
Evrende sorgusuzsa bir gün olur soranı.
Adsız kitapcığı roman yapanlar,
Sorgusuzluğun soluk cizgilerine,
Sözcükler buladursun ki,
Bir osman'ımız var o aynı babasıdır,
Ocağımızın direği, şeyhmus evladımızdır,
Evlendirelim dediler, görsün gözlerimiz,
Hayırlı bir iş için, beni dertli ettiniz.
Evlendireceğiz diye işe girdiniz,
Su Salma
İçimde yangın var, sönmez ateş alevlenir,
Bitmeyen derdim var, tatlı hayat zehirlenir.
Gözümden yaşlar akar, gönül buna seslenir.
Yanan harap içime, ateş koyup su salma.! ..
Evde her hareketim,herkese sanki cefa,
Hiç yaramaz değilim, neden kızarlar bana,
İki tekme bir tokat, atarlar zayıf cana,
Çekilir bir köşede, ağlarım yana, yana.
Ruh tenimden çıkınca, ten suylan yıkanacak,
Çal hafız çal, okşa yaralı halimi,
Sor hafız sor, dinle yaralı içimi,
Ben anlatayım, sen kesme sözlerimi,
Eğer ağlarsam, sen silme gözlerimi.
Çal kapkara plak çal, haykırayım yar,
Fakir ailenin çileli çocuğuyum,
Yağsızım her ekmek yağlı olmuştu bana.
Karnım tok, gözüm açtı.
Dilenmedim, dilenmedim sefil sokaklarında,
Para için, ekmek için.
Aç olan gönül derinliğime,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!