Pencerene duvar gibi örülmüş yalnızlık,
Ne soranın, ne bir selam verenin var.
Gönül ayrı düştüğünden beri,
Yastığın sırılsıklam düşünde kanar.
Bir tek kibritin cılız aleviyle başlar,
Çaresizlik nasıl da boğar insanı.
Tutacak dalın kırılır,
Kimse hatırlamaz yaşadığını.
Bir tas çorbanı dahi veren olmaz,
Yürek paslı bir hançere teminat.
Elin yorulur, ayağın yorulur,
Bildiğin çekilmez olur hayat.
Paslı hançer,
Can alacak yerinden vurur.
Yavaş yavaş ölen kalbin,
Gecenin en uzak saatinde durur.
Kayıt Tarihi : 7.2.2025 14:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
"Yalnızlık, en derin yaraların sessiz şarkısıdır."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!