Bir gün New York'ta
Central parkta.
Salına salına
Gidiyor endamlı bir dilber.
Aklıma Oynak Müjgan geldi.
O fıldır fıldır gözleri.
Ne çok isterdim.
Bir sabah uyansam.
Manzaram sen olsan.
Yüzüne baksam,
Aklımdan olsam.
ŞEHR-İ İSTANBUL
HAYDARPAŞA GAR'ında
Son anons sesleri yükseliyordu.
Saatin akrebi
Canımı daha çok acıtırken,
Yelkovanı ellerini ellerimden
Sen aklıma geldiğinde,
Aklımın inci taneleri dökülürdü.
Sen aval aval bakardın.
Ne aval aval bakarsın?
Bir el at da toplansın.
Hem dağıtansın.
Nasıl da bilirsin.
Gönül paremin yollarını.
Ezberinde bir türkü gibi.
Hem söylersin,
Hem yakarsın.
Gelip, geçtiğin her yeri.
Sen gittin gideli,
Yokluğunla baş edemiyorum.
Her yer darmadağın,
Etrafı toplamaya korkuyorum.
Bir resmin, bir saç tokan,
Sabahları giydiğin,
Sen kadın.
Ömrü mevsimin baharı,
Ruhu kuşun kırık kanadı.
Dışı çiçek açmış.
Yalancı bir baharmış.
İçi sanki kömür karası,
Şimdi sensiz İstanbul.
Geceleri ezberim olan sokakların
Gündüzünde kaybolmuş yabancısıyım şimdi.
Gündüzün kör karanlığından
Gecenin zifiri karanlığına düşüp duruyordum.
Sokağın,
Bir sazın perdeleri gibiydi.
Hangi perdeyi tutsam,
Az önce burdan geçmiş.
Kokun sinmiş gibiydi.
işte gidiyorum senden.
Bir yanım sende kalmış,
Bende kalanı almış,
Gidiyorum senden.
Sessiz çığlıklar içinde,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!