Ya yazı, ya da tura
Herhangi bir lirada
Birimiz yazı, birimiz tura.
Ama ne sen bakıyorsun bana,
Ne de ben sana.
Gece gündüze umut bağlamış,
Vurup dağları delsem ne fayda.
Sesim kurumuş, kulaklarım duymaz beni
Bedenim ki dert olmuş yollara.
Et tırnaktan ayrılmaz demişler,
Kötü ruh koşar,
Damdan düşer
En az izine yerleşir
Beyninde korkak
Kalbinde tutsak
Yüzüne hüzün serer.
Bir yapraktır kadın;
Toprak tenli,
İnce, narin
Rüzgarlara teslim bir yaprak.
Denizdedir kadın;
Yerçekimi üzgündü
gölgeler düştüğünde üstüne
vücutların karanlık aynası olmuştu
ağlayan sadece ışık değildi.
Gece kabustu
Bir korku düştü içime
Yoksa akıp giden sen misin?
Tam seni seviyorum diyecekken
Belki çoktan yalnızım zaten.
Akşam sofraları,
Boşalacak rakı bardakları,
Uyanacak sabah ışığı,
Gün bugün, yarın yok
Geleceğe dair ne var?
Bir körün eline uzatılan
Bir beşlik gibi
Uzatılıp verildi bize
Kiralık hayatlarımız.
Şeker diye sarıldık belki de
Kızıl elleri
gidipte dönmeyenin
ardına yakılan ağıtlar gibi
ağır nağmeli.
Kuru, derin yarıklı
I
Ölüm olmasa,
Gözleri endişeli, yüreği titrek
Zamanda kor alevi gibi
Bu korku düşmese yüreğimize,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!